Sözlüğün karma değeri olarak Erman Toroğlu karma sıfatını layık gördüğü yazar.Sözlüğün antu.coma dönüşmesinin baş aktörlerinden biri olan bu adama bu karma sıfatı çok yakışmış.
(bkz: Tencere-kapak ilişkisi)
sözlükte ömer çavuşoğlu'nun görevini yapan kişidir. o değil de cidden ilkokullu olmasından şüphelenmeye başladım. karı koca muhabbetini ilkokulda yapıyoduk lan biz.
--spoiler--
Diğer sözlük yazarları ile polemik amaçlı girilmiş entryler silinir. Ayrıca siyaset ve futbol içerikli entrylerdeki polemik için yazıldığı belli olan entryler silinir. Buna devam eden yazar da silinir.
--spoiler--
zall ın koymuş olduğu kurallar bunlar. bu yazarın entrylerinen %70 i futbol ile alakalı ve o %70 in içinde büyük bir bölümü diğer takımlara atılan camurlar taşlar vs vs.
şimdi zall kendi yazmış olduğu kuralı uymuyorsa bunu bilelim... yok eğer bu yazar burada torpilli ise bunu da bilelim ona göre davranalım... ama bu yazar bura da bu şekil yazmaya devam ettiği müddetçe siz ''futbol icerikli cok giriyor'' diye başka bir yazarı caylak yapamazsınız... buna devam eden yazarı silemezsiniz...
ben bu yazar silinsin yahut caylak yapılsın demiyorum benim dediğim eğer bir kural var ise ve o kural bir yazara uygulanmıyor ama başka yazarlara uygulanıyorsa orada bir haksızlık var demektir ve ben bunu diyorum işte.
ya bu kuralı kaldırın isteyen istediğini yazsın... ki ben yazacağım... yahut kuralları uygulamaya koyun.. bakın bu yazara son girdiği entrylere hangi konu ağırlıklı ve sadece polemik oluşturmak adına girilmiş entryler. ve ilginç bu yazar hiç bir yaptırımla karşılaşmıyor.
varsa bir durum bilelim ve ona göre davranalım ama bu yazarın saçmalamaları can sıkmaya başladı bu da bilinsin.
yine çoluk çocuğun 'silın bunu noooolur' zırlamalarına maruz kalmış yazar. provoke et, saldır, topla çete serserilerini sikindirik ayarlar vermeye kalk, lafı yediğinde kıç üstü oturup 'silin abi bunu' diye zırla. oldu yavrum. hasta oluyorum böyle erkeklere, ne seksiymişsiniz lan oğlum siz. fenerbahçeli olmasa ne güzel olurdu dimi, playstation oynardınız hep beraber, kuşlar böcekler falan olurdu.
en az senin kadar yazardır; hatta bırak yazarlığı, hiçbir konuda yanına bile yaklaşamayacağın adamdır. fenerbahçelidir, rakip takımın sempatizanına da yalakalık yapmaz, işi olmaz. sağımda musa solumda isa şeklinde takılmaz. bunları da siktiret, senden en büyük farkı işine gelmeyen bir şey okuduğunda 'silin bunu kurtulalım, valla çok zorumuza gidiyo abi' şeklinde zırlamaz melis'çim, sen hala çeliktepe gol attıkça sevgiline sarılıp ağlıyor musun?
küresi olan yazarları ortaya çıkaran yazardır. şöyle ki kimi yazarlar -ecek, -acak lı geleceği görme fonksiyonu olanları; galatasaray başlığına yazdığı entryler sayesinde açığa kavuşturmuştur. allah razı olsundur.
neyse, dikkatimi çeken olay şu: hiç yabancılık çekmedi sözlüğe, direkt olaya girdi, uludağ sözlük'teki galatasaray çetesi'ni karşısına aldı. eski bir yazar olduğu apaçık belliydi. schizo veya damat hobbit pasa olmasından şüphelendik ama elimizde yeteri kadar kanıt yoktu. schizo'ya sordum bi gün; "zorba hayvansever sen misin lan" diye. şöyle yanıtladı;
"ahahahahah. o ne biçim nick lan, ben sözlüğe yeniden üye olsam sana söylerim, hatta ilk sana söylicem"
yeterli midir bilinmez ama şimdi şöyle bir kanıt var elimizde. entrylerde kullanılan linklere dikkat...
bazılarının iddia ettiği gibi fake değildir. arda turan başlığına girdiği entrydeki linki kfy forumlarından almıştır. eğer başka biri olsaydı zaten bunu söylemekten çekinmezdi. sözlükten görüştüğüm baadir, saylon muzaffer, sinemam1986 gibi kişilere de kim olduğumu sorabilirsiniz.
schizo'yu da, zorba'yı da gerçek hayattan tanıyan biri olarak schizo olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. ayrıca galatasaray'ı sevmemesi bir suç olmasa gerek. keza ben de en az kendisi kadar nefret ediyorum. sonuçta ezeli rekabet laf sokmalarla güzel.
kendisiyle ilgili 'fake' ve 'kaşıntısı var' iddialarının klavye başında değil de yüzüne karşı herhangi bir yerde söylenmesinin daha uygun ve yerinde olduğunu düşündüğüm yazar. biriniz de bu daveti yaptı da icabet etmedi mi? 'ama yok, böyle klavye başında daha kolay oluyo valla' diyorsanız siz de haklısınız; kabahat sizde değil, size o klavyeyi verende.
fake değildir, schizo hiç değildir. iyi bir dost, sapına kadar delikanlıdır. sözlükte de, realde de ağzına geleni söylemekten çekinmez. taşşaklı adamdır vesselam.
lincoln'u dünya yıldızı ilan eden kitleye elano'nun kötü olduğunu söylediği için ayıp etmiştir. sahi nerede o dünya yıldızı, hangi takımda oynuyor? en son avrupa devi frankfurt falan diyorlardı? elano'ya anderletch'i yakıştırmışım, çok bile.
santos'a bedelsiz kiralanmak üzereyken galatasaray'ın son anda(!) devreye girmesiyle 10 milyon euronun üzerinde bir maliyetle alınmış elano blumer'i eleştirip aldığı tepkilerle akıllara hala lincoln diye bağıran galatasaray taraftarını getiren yazardır. bu oyuncuyu anderlecht'e göndermekle hata yapmıştır; keza elano, lucas biglia adındaki arjantinlinin arkasında çok bekleyecek ve dunga'ya yalvarmak için daha çok efor sarfetmesi gerekecetir.
abberline adlı eski yazarla alakam olmadığını bilmesini istediğim, okuyucu olarak sözlüğü takip ettiğim günlerde fanatikçe entrylerine şahit olduğum yedinci nesil yazar.
not: ironiden anlamayan nesle aşina değiliz.
cm 0102 kapışmasında inter teknik direktörü olarak şahsımın yönettiği milan'ın br sezonda 5 kupa alarak rekorlar kırmasını seyreden, dünyanın en önemli 3 menajerinden biri olarak gösterilen şahsımı fifa menajerler toplantısında c13 numaralı koltuktan izleyip beni avuçlarını patlatırcasına alkışlayan, toplantıda hakkında capello'nun kulağıma -kumaşı iyi- şeklinde fısıldadığı, 6 maç üst üste milan karşısında kaybedip aşağıdaki bahaneleri başarıyla sıralayan, buna rağmen hala gelecek vaad eden menajer:
1. maç sonrası: hakemi gördün mü, berlusconi masada bitirmiş işi. (2-1)
2. maç sonrası: oha, toldo 4'le oynadı, bi zahmet kazan artık. (3-0)
3. maç sonrası: normalde şu maçta 5 atmam lazım sana, tamamen şans. (3-1)
4. maç sonrası: yuh a.k. ya, sen kazan diye her şey oldu. (2-0)
5. maç öncesi: takımda 6 eksiğim var, mpenza da sakat, kazanırsın artık. (4-0)
6. maç öncesi: hem platini ne demişti, büyük takımlar şampiyonluklarla küçük takımlar maçlarla falan.