köpük dolu bir küvet.. bel boşluğunda bir pofuduk minder dokunuşu... kulakta çınlayan eski şarkıların yankılandığı karanlık oda... bir şiiri okumak kendine, seslice veya sessizce okumak sadece kendini dinlemek... çimenler üstüne sırtüstü uzanıp bulutları seyretmek... gözleri kapatıp rüzgarı dinlemek... sevilen bir sese, bir yüze dökmek kalbi...
zor günlerin akşamı da zordur diye sorar insan en çok kendine. zordur.
zor günlerin akşamı da zordur.