hiç bi zaman olmayan çikolatadır. çünkü evde bir yerlerde çikolata olduğunu bilip onu yemezsem rahat uyumam herhalde. yada aldığım çikolatalar hep bitmiştir. öyle yastık altı çikolata bırakmak sabır işi.
Eve küçük bir çocuğu olan misafir geldiğinde anne tarafından hiç acımadan , benim çocuğum kendine saklıyordu bunu denmeden misafir çocuğuna hunharca verilen çikolatadır.
nasıl saklandığını anlayamadığım şey. çantanın gizli gözünde, çekmece de yada kitaplığında duran bir çikolata var ve yemeden duracaksın. en fazla 6 saat veriyorum kendime. yerim.
kendime ait zor günler için saklanan bir çikolatam hiçbir zaman olmayacaktır ne yazık ki.
Çünkü nereye saklarsam saklayayım o çikolata bir baba abla ya da yeğen tarafından bulunup anında tüketilecek ve ben zor günümde ortada kalacağım.
yurtdışından getirdiğim çikolatayı uzun çok uzun bi süre sonra sahibine ulaştırdığımda çikolatayı açtığında kurtlandığını farketmiştik birlikte. o an rezil olduğumun resmiydi.
yeni bir sözlük akımıdır. hayır anlamıyorum bir çikolataya neden bu kadar anlam yüklenir. çikolata dediğin; markete gidip alınır, yenir. tamam güzeldir ama 70'li yılların acıtasyonuna bağlamak anlamsızdır.
saklanamayan çikolatadır. zira öyle bir eylemi gerçekleştirebilseydim şuan tatlı krizinden, tatlı krizine girmeyecektim. çikolataya ihtiyacım var sözlük.
