david fincer' ın çok riskli bir işe kalkıştığını rahatlıkla söyleyebileceğimiz ancak ama altından başarıyla kalkıtığını söyleyemeyeceğimiz filmi. riski şurda ki, herkes sonunu biliyor filmin. yani adamı yakalayamamışlar.
film aslında çekimler konusunda hiç sırıtmıyor. güzel, rahat, doğru kamera açıları. filmin atmosferini kuvvetlendiren sanki gerçekten 70' lerde çekilmiş hissi yaratan hafif soluk ışıklar.*
ama konu çok ayrıntılı olduğu için david fincher' da hepsini anlatmak istediği için film çok uzuyor. biz de film uzayınca ondan bu güzel hikayede yer alan karakterlerle ilgili daha ayrıntılı daha gerçekçi diyaloglar bekliyoruz. karakterlerinin içinin daha fazla doldurulmasını. ama başrollerdeki oyuncular da bunu sağlayamıyor. gerçek bir olaydan yola çıkılarak yazılan bir kitaptan uyarlanan film bize çok da gerçekçi gelmiyor kısaca. ve konu uzuyor uzuyor...
david fincer bir seven daha çeker mi? belki çeker bilinmez ama beş yıl çekecek film seçme konusunda büyük kararsızlık yaşadıktan sonra*çektiği bu film çok tatmin edici değil. umarım daha az ara verip daha çok film çeker.
bu arada katili* oynayan john carrol lynch' in kısa sahnelerinin de filmdeki iyi oyunculuğa en çok yaklaşan sahneler olduğunu belirtmek gerekir.
filmle ilgili yorumlarımı bir kenara bırakıp şunu söylemek istiyorum; tam üç saat boyunca o koltukta oturup filmin sonunda konunun, karakterlerin günümüzde ne vaziyette olduğu ile ilgili yazılar geçerken ayağa kalkan ve tüm bir salonun ne olup bittiğini anlayamamasına vesile olan çifte sevgilerimi sunuyorum. ulan götünüze mi yapıştı koltuk, o kadar saat sabrettin madem iki dakka daha kurtlanmadan otur da bakalım olay neymiş. hayır bir de kalkıp projeksiyon şeysinin önünde durduktan sonra yazıları okumaya çalışması yokmuydu. lan sensin işte ortalığın mına koyan o koca kafanı çeksen sende okuyacan güzelcene biz de. öhm.. feci sinire kesmişim şimdi farkettim. film de iyiydi, hoştu falan fıstık. *
en önemli şüphelisinin arthur leigh allen olduğu, kimliği hala tartışma konusu olan amerikalı seri katil. bir sürü yönden ingilizlerin en kötü ünlü psikopatı karındeşen jack ile benzerlikler taşımaktadır. ikisi de cinayetlerine ritüel havası katmış, ikisi de yakalanamamıştır.
zodiac, 1966 - 1989 yılları arasında 40 kişiyi öldürdü. ilk kurbanları david arthur faraday ve betty lou jensen idi. ilk kurbanları olarak ıssız yerlerde, araba içindeki yalnız çiftleri kurban olarak kesmiştir. genelde seri katiller, cinayetlerini aynı silahla işlemeyi tercih etmesine rağmen, zodiac silah olarak tabanca ve bıçak kullanmıştır. cinayetlerini işlediği yerlerin uzaktan ya da yakından ama mutlaka su ile alakası bulunmaktaydı. zodiac' ın en vahşice öldürdüğü kurban darlene elizabeth ferrin, arthur leigh allen ile komşuydu. cinayetten bir hafta önce, darlene, arthur' un bir parti sırasında verdiği hediyeleri nazikçe reddetmişti. zodiac' ın stres kaynağı, eğer gerçekten allen ise, darlene' nin kendisini reddetmesi olabilir. allen aynı zamanda hiç evlenmedi ve hayatının neredeyse 30 senesini, annesinin evinin bodrumunda geçirdi. çiftlere musallat olan zodiac, erkeği etkisiz hale getiriyor, öfkesini darlene' ye çok benzeyen kurbanın ve darlene' nin kendisine kusuyordu. büyük ihtimalle cinsel yönden yetersizdi, entelektüel yönden birikimliydi, öyle ki polise ve san francisco chronicle' ye gönderdiği mektuplarda, filmlerden ince ayrıntılar yapmıştır. suyun cinayet yerlerine yakınlığını, en iyi ihtimalle tahmin ederek bulabiliriz: zodiac, suda bir kaza geçirmiş ya da bir yakınının şakası sebebiyle boğulma tehlikesi geçirmiş olabilir.
zodiac davasına san francisco polis departmanından david toschi atandı. san francisco' da bir taksi şöförünün öldürülmesi konusunda incelemelerde bulunurken, san francisco chronicle gazetesi' ne zodiac imzalı mektuplar geldiğini öğrendi. başlangıçta gazeteye gönderilen mektuplar, taksi şöförünün vurulmasının ardından deneyimli muhabir paul avery' ye gelmeye başladı. aslında bu cinayet, zodiac davasında kafaların karışmasına sebebiyet veren bir cinayettir. sebebiyse, taksi şöförünü vurup kaçan şahsı iki farklı tanıktan birinin beyaz, diğerinin siyahi olarak nitelemesidir. o yüzden bu cinayetin zodiac' a ait olup olmadığı uzun süre konuşulmuştur, ancak zodiac mektuplarında bu cinayeti üstlenmiştir. bir başka karışıklık ise, zodiac mektuplarında ortaya çıkmaktadır. zodiac' ın en çok öne çıkan iki şüphelisinden arthur leigh allen ve rick marshall' ın el yazıları kendileri reddetmesine rağmen, sinsice ele geçirilmiş, ancak ikisinin de el yazısı mektuptakilere uymamıştır.
heyecanlı ve heyecanın özellikle sonuna doğru arttığı klasikleşmesi gereken filmdir. Jake Gyllenhaal muhteşem oyunculuğuyla ilgi çekicidir. robert downey jr. her zamanki kadar doğaldır.
filmde çok çarpıcı sahneler var. özellikle arabası bozulan kadın sahnesi kanımı dondurmuştur. ev sahnesi hiç nefes almadan seyrettiğim sahneydi. telefon sesinin tehditkarlığıda ayrıca geren bir detay. filmin her anı insanı düşündürüyor, gazete binasında geçen sahnelerden ve renklerden hoşlanmamıştım, filmde kullanılan mekanlar ve mekan tasarımları dışında itici bir özelliği olmayan film. buna rağmen özenle seyrettim bir kaç defa.
en son bir okul otobüsünü patlatacağı uyarısında bulunan, ardından bindiği taksinin şöförünü öldürerek kayıplara karışan ve gazetelere gönderdiği şifreler bir lise öğretmeni tarafından çözülen seri katil.
benim gibi zodiac olayının sonunu bilmeyenler için hiç değilse, hoş sıfatı kazanan film. ama gerçek şu ki; bu filmin size saatlerdir vereceği zevki, criminal minds her bölümünde veriyor.
filmi hakkında daha evvel bir şey okumadan izleyen bir insan olarak, her an polislerden biri katil çıkacak diye beklediğim film olmuştur kendileri.
--spoiler--
film katilden ziyade, seri katilin izini süren insanların çöküşlerini anlatıyor esasen. zira katil zaten saklanmıyor, filmin neredeyse yarısından itibaren filmde fink atıyor. yalnız sürekli filmde de söylendiği gibi yeterli delil olmadığı için evi bile aranamıyor.
--spoiler--
zodiac'ta "embesil" lakaplı karikatürist rolünde Jake Gyllenhaal'ı görüyoruz, ki kendisi her ne kadar Brokeback Mountain'da racona ters bir abimizi(!) oynamış olsa da, bu filmde bağrımıza basmadan ve akabinde tahtaya vurmadan geçmek olmaz.
not: ilk entryde yer kalmadığından bu entry diğerinin devamıdır. zodiac' ın gerçek kimliğini tespit etmek adına evliliğini ve akıl sağlığını bir kenara bırakan robert graysmith unutulmamalıdır.
graysmith, san francisco chronicle' de çalışan bir ressamdı. paul avery ile gerçekleştirdiği beyin fırtınaları,zodiac durulma dönemine girene dek ipuçlarının keşfedilmesine olanak verdi. 1971 yılında zodiac' ın 2 senelik cinayet serisi kesildi, bu dönemde paul avery ümitsizliğe kapılmadan yeni ipuçları kovaladı ancak mesleğine olduğu kadar alkole de düşkündü ve ağır baskıyı kaldıramayarak gazetedeki görevinden istifa etti. 1974 yılına kadar zodiac konuşulmadı, sonrasında unutulmaya başlandı. işin peşini bırakmayansa, zodiac' ın gerçek kimliği hakkındaki merakını gideremeyen robert graysmith oldu. graysmith, eşi, çocuklarını da alıp evi terketmesine ve zodiac' tan geldiğine inandığı, polis departmanına bazı telefonlar edilmişti ve bu telefonlarda biri derin derin nefes alıp veriyordu, telefonlar almasına rağmen, davanın izini sürmeye devam etti. artık iyice kendini bırakmış olan paul avery' den destek alamayınca, kendisi gibi inatçı birini buldu: david toschi. toschi' nin yönlendirmeleri ile cinayetlerin işlendiği bazı kasabalara gidip kurban yakınları ve polisle görüşen graysmith, kısa süre içerisinde her baktığı taşın altından arthur leigh allen' in çıktığını farketti. bu ismin üzerine gidince de, kurbanlardan darlene ile yakın ilişkiler içerisinde bulunduğunu ve şiddet dolu bir geçmişe sahip olduğunu öğrendi. askerdeyken kod uzmanı olan allen, cinsel saldırı suçlamasıyla karşı karşıya kalmıştı. cinayet günlerinde, cinayetlerin işlendiği kasabalardaydı. ne ilginçtir ki, toschi sorgu masasında arthur leigh allen' i beklerken, ona bir telefon geldi: ' dave, eğer allen ile görüşmek istiyorsan bunu unut, çünkü kalp krizi geçirip ölmüş. '
darlene elizabeth ferrin' in erkek arkadaşı michael renault mageau, modesto polisi ile yaptığı görüşmelerde, kendilerine saldıran adam sorulduğunda arthur leigh allen' i resminden teşhis etmiştir.
son olarak; kriminolojide bir inanış vardır. suç vakasındaki bir şüpheli ile ilgili bir kanıt, tesadüf olabilir ve onu bir sürü şüpheliyle aynı seviyede tutabilir. ancak, aynı şüpheli ile ilgili iki kanıt asla tesadüf olamaz.
kaynak: 1-) kafam,
2-) araştırmalar ( iki farklı seri katiller ansiklopedisi, wikipedia, zodiac killer' in gerçek kimliğinin bulunması için kurulmuş resmi site. )
3-) david finch' in son şaheseri, konuyla aynı adı taşıyan zodiac filmi. özellikle robert graysmith rolünde jake gylenhaal izlenmeli.