granduc'dan ölüm haberini aldığım kişidir. böyle bir hocanın ölümü karşısında insan yıkılır. Akciğer kanseriydi. Sigara tirkaliği vardı ve bizleri içmemiz konusunda uyarırdı. Öyle tiryakiydi ki dersler de bile dayanamaz içerdi. o zamanlar yasak masak yoktu. Kendisinin dediğine göre saddam'ın zulmünden Turgut özal döneminde kaçmışlardı. KAdrosu hacettepe Üniversitesi'nde olmasına rağmen Pamukkale üniversitesi'nde görevlendirmeyle derslerimize girmişti. Hatta 2000 yılında Eğitim fakületsinde hem dekan hem de türk dili ve edebiyatı öğretmenliği bölüm başkanlığını yürütüyordu. ilk başta kendisinde ürkmüş, daha sonraları derslerini iple çekmiş, derslerinde çok eğlenmiş ve öğrenmiştik. Alanında onun kadar bilgili bir hoca olabileceğini düşünemiyorum hala. Sizi tahtaya çıkarır ve sizin bilginizi orada ölçerdi. O tahtada herkes bir rezil olurdu. ilk dersteosmanlı türkçesindeki havuçlu pilavı okumayanları tek tek tespit etmişti. onca kişiyi nasıl tespit etti anlamadım ilk başlarda kendisinde korktuğumuzu görünce "ben tahtada adam yemedim, merak etmeyin." demişliği de vardır. Arap alfabesindeki harfleri hakkını vererek çıkaramadığınızda da show tv'de reha muhtar'a o zamanlar o vardı çıkarmakla sizi tehdit ederdi. Arapça bir kalıbı tahtaya yazamadığınızda da yazamadığınız için saddam'ın sizi zindanlarda süründüreceğinden bahsederdi. merdivenlerde selam verdiğimizde o tek "merhaba" deyişini unutmadım ve unutamam. Allah rahmet eylesin, ruhun şah olsun büyük hocam.