ziya paşa

    4.
  1. türk şair ve devlet adamı. meşrutiyet yönetimini gerçekleştirmek üzere kurulan yeni osmanlı cemiyeti'ne girdi. 1867 yılında namık kemal'e birlikte paris'e kaçtı. bir süre sonra londra'ya geçerek orada yeni osmanlılar'ın yayın organı olarak çıkmaya başlayan hürriyet gazetesinde namık kemal'le birlikte çalıştı. kanunuesasi encümeni üyeliğinde bulundu. ikinci abdülhamit döneminde vezirlik rütbesiyle suriye valiliğine gönderildi. daha sonra konya, adana valiliklerine atandı. son görevi sırasında adana'da öldü.

    şiir ve inşa adlı makalesinde türk edebiyatının sade dil ve anlatıma yönelmesini, halk şiiri kaynağından yararlanmasını öngörmüştür. kendi şiirinde ise, divan edebiyatı geleneğine büyük ölçüde bağlı kalmıştır. yazılarında, hatta şiirlerinde batı uygarlığının üstünlüklerini gösterdi; zulme, haksızlığa, suistimale, gericiliğe şiddetli bir dille eleştiriler yöneltti.
    6 ...
  2. 65.
  3. nush ile uslanmayanı etmeli tekdir
    tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir .
    kıyamete kadar geçerli olacak söz .
    6 ...
  4. 9.
  5. Eşşek alim olmaz taş taşımakla tekkeye
    Adam insan olmaz gitmek ile mekkeye

    Erbab-ı kemali çekemez nakıs olanlar
    Rencide olur dide-i huffaş ziyadan

    Kem asla necabet mi verir hiç üniforma
    zerduştü palan giyse eşşek yine eşşek

    Ehli keyfe keyif verir kahvenin kaynaması
    Eşşeği yoldan çıkarır sıpanın oynaması

    idrak-i meali bu küçük akla gerekmez
    Zira bu terazi bu kadar sıkleti çekmez

    Ainesi işidir kişinin lafa bakılmaz
    Kişinin görünür rütbe-i aklı eserinde
    6 ...
  6. 71.
  7. kalkın ey felah-ı vatan dediler kalktık
    herkes oturdu biz ayakta kaldık....
    5 ...
  8. 83.
  9. keşke herkes şöyle bir eleştiri anlayışına sahip olsa. Adamın eleştirisi bile dolu dolu.
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2181784/+
    4 ...
  10. 7.
  11. ''ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz ''gibi şu gün bile en mantıklı gelen cümleyi söylemiş, hazır cevaplığı ile ünlenmiş tarihi kişiliğimizdir.
    4 ...
  12. 17.
  13. sinasi ve namik kemal ile birlikte, tanzimat donemi, turk edebiyatinda batililasma hareketinin ve modernlesmenin kurucularindan olmustur..
    acaba kendisi yeni lise mufredatinda var midir?
    bizim lise donemimizde, edebiyat derslerinde basimizin belasi olurdu.siirlerini gunumuz turkcesine cevirecez diye osmanlica sozlukleri hatim ederdik.

    sen hem batici ol ,hemde siirlerinde divan edebiyatina ve geleneklerine bagli kal!
    bize miydi garezin bre ziya pasa.!?
    saka bir yana ,ilginc bir kisilikmis kendileri efendim..
    turk siirinde, temelin; turk halk edebiyati olarak alinmasini uzunca bir sure savunduktan sonra tutup , aslinda divan edebiyati ,daha guzel ve zengin diyerek garip ikilemler yasamis( ozellikle harabat eserinin girisinde rastlanir bu sozlere) .. hem yenilesmeci hemde gelenekci olmustur.
    bu biraz, hem materyalist olup hemde dindar olmak gibi bir sey ..
    ozetlersem ;
    politik ve modernlesmeye dair yazdiklarini hep duz yazi olarak kaleme almis,siirde ise gelenekci bir yon izleyip divan edebiyatinin disina cikmamistir.

    iyi derecede fransizca bilirmis , ceviriler yapmasindan anlayabiliyoruz bu ozelligini.
    tum celiskilerine ragmen ziya pasa'nin niyetine baktigimizda onun hep , hak, adalet,ozgurluk ve uygarlik gibi meselelere vurgu yapmis, toplumdaki bozuluklari elestirip yeni ve daha ahlakli insana dair yazmistir.
    tercih-i bend ozellikle bu tur misralarinin en cok goruldugu eseridir.
    kuru kuru yazmamis olalim, iste bir kac ornek sizin icin :

    ikbal icin ahbabi siayet yeni cikti /
    bilmez idik evvel bu dirayet yeni cikti ...
    sirkat cogalip lafz-i sadakat modalandi /
    namus tamam oldu hamiyyet yeni cikti ....

    dusmanlara hababi zemm oldu zerafet /
    dildardan agyara sikayet yeni cikti ....

    tercumesini de yapalim;

    daha iyi mevkiye yukselmek icin dostlari cekistirmek yeni cikti ,
    eskiden bilmezdik bu beceriksizligi bu da yeni cikti...
    hirsizlik cogalip sadakat sozu moda oldu ,
    namusu bitirdik hamiyet yeni cikti ...
    dusmanlara dostlari yermek incelik oldu ,
    baskasina gonul dostunu sikayet ise yeni cikti...
    3 ...
  14. 10.
  15. - toplumcu bir şairdir ve fransız ihtilalinden etkilenmiştir.
    - terkib-i bent ve terci-i bentleriyle ünlenmiştir.
    - şiir ve inşa makalesinde divan edebiyatını eleştirmiş fakat harabat adlı esrinde divan şiirini savunmuştur. bu çelişki üzerine namık kemal tarafından tahrib-i harabat ve takip adlı eserlerinde ziya paşa'yı eleştirmiştir.
    3 ...
  16. 6.
  17. "dinime sebbeden (söven) bari müselman (müslüman) olsa" dizesinin sahibidir..
    3 ...
  18. 62.
  19. TERKiB-i BEND

    Her şahsı harîm-i Hakk’a mahrem mi sanırsın?
    Her tâc giyen çulsuzu Edhem mi sanırsın?

    (Her dokunulmazlığı olanı Allah'a yakın mı sanıyorsun?
    Her taç giyen çulsuzu Edhem mi sanıyorsun?)

    Dehri arasan binde bir âdem bulamazsın,
    Âdem görünen harları âdem mi sanırsın?

    (Dünyayı arasan binde bir insan bulamazsın,
    insan görünümündeki eşekleri insan mı sanıyorsun?)

    Çok mukbili gördüm ki güler, içi kan ağlar,
    Handân görünen herkesi hurrem mi sanırsın?

    (Çok mübârek insan gördüm ki güler, içi kan ağlar,
    Güler görünen herkesi mutlu mu sanıyorsun?)

    Bil illeti, kıl sonra müdâvâta tasaddî,
    Her merhemi her yâreye merhem mi sanırsın?

    (Önce hastalığın ne olduğunu bil, sonra tedaviye başla,
    Her merhemi her yaraya merhem olur mu sanıyorsun?)

    Kibre ne sebeb? Yoksa vezîrim diye gerçek,
    Sen kendini düstûr-ı mükerrem mi sanırsın?

    (Kibire ne gerek var? Yoksa vezirim diye gerçekten
    Sen kendini nizamın sahibi mi sanıyorsun?)

    Ey müftehir-i devlet-i yek-rûze-i dünyâ,
    Dünyâ sana mahsûs u müsellem mi sanırsın?

    (Ey dünyanın geçici nimet ve devletiyle iftihâr eden,
    Dünyanın sana ayrılmış olduğunu ve teslim edildiğini mi sanıyorsun?)

    Hâlî ne zaman kaldı cihân ehl-i tama’dan,
    Sen zâtını bu âleme elzem mi sanırsın?

    (Bu dünya ne zaman açgözlülerden yoksun kaldı,
    Sen kendini bu dünyaya çok gerekl mi sanıyorsun?)

    En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun,
    Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?

    (En ummadığın senin içyüzünü keşfeder,
    Sen herkesi kör, halkı sersem mi sanıyorsun?)

    Bir gün gelecek sen de perîşân olacaksın,
    Ey gonca bu cem’iyyeti her-dem mi sanırsın?

    (Bir gün gelecek sen de perişan olacaksın,
    Ey gonca bu topluluk hep böyle olacak mı sanıyorsun?(

    Nâ-merd olayım çarha eğer minnet edersem,
    Cevrinle senin ben keder etsem mi sanırsın?

    (Korkak olayım eğer bu çarka minnet edersem,
    Senin zulmünden kederlendiğimi mi sanıyorsun?)

    Allah’a tevekkül edenin yâveri Hak’dır,
    Nâ-şâd gönül bir gün olur şâd olacakdır.

    (Allah'a güvenenin yardımcısı Allah'tır,
    Hüzünlü olan gönül bir gün gelecek bahtiyâr (mutlu) olacaktır.)

    Ziya Paşa
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük