tanzimat'ın büyük şairlerindendir. şahsi kanaatimce en iyi tanzimat şairidir. 1880 senesinde vefat etmiştir. ünlü bir jöntürktür.
en ünlü ve güzel eseri ise terlib-i benddir.
terkib-i bend'den bir kaç beyit.
--spoiler--
Erbab-ı kemali çekemez nakıs olanlar
Rencide olur dide-i huffaş ziyadan.
Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.
1868'de yayınladığı şiir ve inşa adlı makalesinde divan edebiyatı'nı yerden yere vurarak, şiirde halk edebiyatını ve sadeleşmeyi savunduktan tam altı yıl sonra harabat adlı makalesinde : " divan edebiyatı candır , sadeleşme falan bunlar boş işler " minvalinde sözler söyleyen tanzimat dönemi edebiyatçısı.
nasıl bir 6 yıl geçirdiyse artık, vardır bir bildiği paşamızın. lakin namık kemal öyle düşünmüyor olacak ki, tahrib-i harabat adlı bir kapak takmış bu amcaya.
(şiir ve inşa) makalesiyle divan edebiyatını yeren halk edebiyatını ise öven, daha sonra ise (harabat) adlı eserinde bunun tam tersini savunan, bu nedenden dolayı namık kemal'in (tahrib-i harabat) adlı eleştirisine maruz kalan doğu ve batı kültürünün etkileri arasında sıkışıp kalan ancak batı yönü ağır basan mason olduğu iddia edilen 1.dönem tanzimat şairidir.
(bkz: )http://www.mason.org.tr/ türkiye'deki ünlü masonlar eklentisindeki sanatçılar kısmını inceleyin
Şiir ve inşa makalesinde halk edebiyatını savunurken harabat adlı eserinde divan edebiyatını övüp halk edebiyatını küçümsemiştir. yani kendi içinde çelişkiye düşmüştür. harabat eserine eleştiri olarak namık kemal ise tahribi harabat'ı yazmıştır.
Ziya Paşa olarak bilinen Osmanlı Dönemi’nin önemli devlet adamı ve edebiyatçısı Abdülhamid Ziyaeddin, 1825 istanbul doğumludur. Eğitimine Kandilli’de başlayıp, Süleymaniye’de Mekteb-i Ulum Edebiye’de devam etmiş, okul dışında Arapça ve Farsça öğrenerek kendini geliştirmiştir.
ilk görevi, Sadaret Mektub-i Kalemin’de katipliktir. Gelişen Arapça ve Farsçası ile dönemin önemli edebiyatçılarının toplantılar düzenlediği, Lebib Efendi Konağı’na giderek, şiir becerisini de ilerleten ziya paşa, dönemin Sadrazamı Mustafa Reşit Paşa tarafından, şiir ve katiplik yetenekleri sebebiyle, Mabeyn Katipliği görevine layık görülmüştür.