doğru bir önermedir. misal ilk gittiğim zirvede 7 tane erkektik. yalnızdık. üşümüyorduk ama yalnızlık vardı bu doğru. hiçbirimizin ne eşi vardı, ne de dostu. neyse yedik tostu ve muhabbet etmeye başladık. karşımda nickini hatırladığım çakma bir yazar sürekli olarak beni kesiyordu. ve hemen her cümlesinde gözlerimin tee en içine bakarak yalnızlığı vurguluyordu. muhabbet ilerledikçe bana dokunmak için bahaneler aradığını gördüm. gülüyorken elimi sıkı sıkı tutup 'ahahaha canım canıımm' diyordu. bir müddet sonra bunun bana özel bir şey olmadığını aslında 7 kişinin de birbirine böyle davrandığını farkettim. yalnızdık amk. zoraki eğlenmeye çalışıyorduk belkide. bir müddet sonra garson masaya sürahiler dolusu sıcak çikolata getirdi. içimizde en yalnız duran arkadaş üstündeki gömleği çıkardı ve yanındakine 'hadi başlıyoruz' dedi. ilk başlarda anlayamadım. şaşkın şaşkın bakındım etrafa. sonrasında kendimi gömleğimi çıkarırken buldum. yalnızlık ne zor şey... bahsettiğim sessiz arkadaş sıcak çikolata dolu sürahiye parmağını daldırdı, sonra ağzına götürdü ve 'owww beybiii' dedi. parmağını yaladıktan sonra parmağında kalan az biraz çikolatayıda boyundan başlayarak göbek deliğine kadar sürdü. bir anda elimizin sürahilere gittiğini gördük. 7 tane yalnız üstümüzdekileri çıkarmış sıcak çikolataları birbirimizi süzüyorduk. aman tanrım bu ne zevkti. hiç arkadaşım olmadığından birisine 'bebeğimm bebeğimm' diyerek yalnızlığımı bastırıyordum. sonrasında bir sessizlik oldu ortamda. hepimiz süt dökmüş kedi gibiydik. çakma arkadaşlıklar kurmaya ilk adımı atmıştık. zoraki gülüyorduk bu belliydi. sonrasında çikolatalarımızdan arındık ve 7 kişi el ele tutuşarak gezdik sokaklarda. yalnızlığımızı haykırdık insanlara. yalnızlık ve çikolata...