yazarlık yaptığım sözlüğün zaman zaman buluşma etkinlikleri olurdu. bu etkinliklere genellikle zirve adı verilirdi. gönüllü yazarlar işin organizasyon kısmını halleder, gerekli rezervasyonlar yapılır ve yazarlar bir araya gelerek çeşitli konularda konuşur eğlenirdi. bunlardan birine katılmak için yola çıktığımda içinde garip bir his vardı. sonuçta pek çoğu tanımadığım insanlardı ne olur, ne biter bilmiyordum.
etkinlik mekanına vardığımda her şey rahat gibiydi. kısa sürede birileriyle tanışmış sohbete başlamıştık. birden adının pelin olduğunu öğrendiğim bir yazarla tanıştık. pelin ısrarla sözlükte kullandığı mahlasını söylemiyordu. beni sadece pelin olarak tanımanı istiyorum diyordu. konuştukça laf laf açıyor, her şey farklı bir yöne kayıyordu.
o gün pelin'le numaralarımızı alarak mekandan ayrıldım. her şey güzel gidiyordu.
aradan bir süre sonra tekrar bir zirve etkinliği yapılıyordu ve pelin de oradaydı. artık kaynaşmış, iyice birbirimize alışmıştık. bir aralar pelin mekanın alt katına çağırdı beni. kimse yoktu orada. kulağıma eğilip zirvelerde yaşayalım aşkımızı hadi döşe erkeğim dedi. ya duyan olur filan desem de çoktan icraat başlamıştı.