ulen bunu nasıl başlık yapsak derken açılmış başlıktır. Güzeldir gurur okşamaktır zira yüze söyleyemeyebiliyor insan düşüncelerini. yada jelibon gibidir bu tanışmalar yersin yersin aldığın tat gittkçe artar ve paket bittiğinde ağzında yoğun bir tat olur. böyle bir şeydir o yoğun tat akşam eve dönüşle makinayı kucağa almanızla kelimelerle buluşur. ankaralılar ciddi abartmış olmakla beraber herkesin yaptığı güzel bir ritüeldir.
(bkz: Ankara'da gıcık, sevilmeyen sözlük yazarının olmaması)*
uludağ sözlük denen yerde hoş sohbet, sıcakkanlı, sempatik, neşeli olmayan insan bulunmadığını bize gösteren yorumlara sahne olan klişe ritüeldir. herkes bir espri bombası, herkes bir sempati kaynağı...
(bkz: zirveden sonra birbiri hakkinda yazmak)
genelde, insanların yüz yüze söylemekten çekindiği şeyleri, internet üzerinde rahatça yazabilmesinin getirdiği rahatlıktan kaynaklanan durum. öyle oluyor yani. yoksa adamın biri yüz yüze iken kalkıp "gözlerin ışıl ışıl, gülüşün hayat veriyor. mükemmel muhabbetin var" ** diyemez. öyle ortamda yemez onu demek.
iyi de her ko$ulda bi giydirme söz konusu. peki, zirve dediğin olay niye yapılıyor? tanı$ma, kayna$ma, samimiyet kurma veya daha farklı bakanlar için samimiyet ölçme temelinde sosyalle$me. adam yüz yüze görüp tanıdığı birisi hakkında 3-5 kelam bir$eyler etme ihtiyacı duyuyor bulunduğu ortamda ve bunun için fazladan fuzuli bir ba$lık mı açsın? gidip nickaltı yazıyor adama. yazacaktırda. o zaman zirve yapılmasın bu ortamlarda, otomatikman zirve yalamaları da ortadan kalkar.
bu i$in doğasında mevcut bu olay, beğen yada beğenme kabullenmek zorunluluğu olan bi durum.