zincirlikuyu da adı sanı yazılan sıradan bir kabir olmaktansa, edirnekapıdaki kimsesizler mezarlığında isimsiz, meçhul bir kabir olmayı tercih ederdim!
yav sütlü hani fakirdiniz siz amq? zincirikuyu mezarlığında 6 yeri varsa eşinin ailesi zengindir. ve eşinin ailesi de milletvekili, iş adamı, bakan torunu falandır amq. bu açık.
Eşimin ailesinin 6 kişilik mezar yerinin bulunduğu mezarlık. Kadın ölünce kendi memleketine defnedilmiyor mu? Mezarda bile kayınvalidemle olma fikri sinirimi bozuyor da?
Bugün gencecik bir bedeni toprağa vermek üzere cenaze münasebetiyle gitmek durumunda kaldığım, istanbul'un muhtemelen en büyük ve en pahalı mezarlığı. Yalnız tam olarak ne numarası var çözemedim. Aşiyan olsa neyse. Ayrıca Duygusal çöküntüden dolayı zaten aşırı şekilde tahammülsüz bir gün geçirdiğim için mi bilmem, içerisindeki aynı isimli camiyi bulana kadar dünyam tersine döndü. O camiyi oraya kim yaptıysa buradan kendisine saygılarımı iletiyorum. Yahu hiç mi düşünmediniz bunun karı, kışı, temmuz sıcağı var? Haydi onu da geçtim, zaten cenazeler insanda tat tuz bırakmıyorken camiye ulaşmaya çalışırken karşılaştığım mezarlara bakıp bakıp tedrici şekilde bunalımda derinleşmem hoş mu? Hayır öyle bir mekan ki vefat eden kişi çok yakınınızsa camiye ulaşana kadar bir anlık galeyanla çekip kendinizi vurabilirsiniz. Geceden beri iki saatte bir ağlayıp duran biri olarak O kadar çok mezar gördüm ki. Hiç hoş değildi gerçekten.
burası müslüman mezarlığıdır. gayrimüslim mezarlıkları ulus'daki musevi mezarlığı ile şişli'deki latin mezarlığıdır. işkembeden sallamadan önce google amcaya bir danışmakta yarar olabilir.
zincirlikuyu mezarlığı ilk kurulduğunda şehir dışındaydı ve kışın oralara kurtlar inerdi. menderes'in açtırdığı barbaros bulvarı boğaza inen ve mecidiyeköy'den gelen yollarla birleşince bu mezarlığa gömülmek daha pratik hale geldi. genellikle şişli camiinden kalkan cenazeler 10 dakikada zincirlikuyu mezarlığına ulaşabiliyordu.
Zincirlikuyu'da bir krematoryum var mı? Bir şehir efsanesine göre, türkiyenin ilk ve son krematoryumu zincirlikuyuda kurulmuş, ancak talep olmayınca kaldırılmıştı. Ertuğrul Özkök, bu konuyu mezarlıklar müdürü adem avcıya sormuş ve şu yanıtı almış:
hayır böyle bir krematoryum hiçbir zaman kurulmadı. zincirlikuyu açılırken, kararnameye krematoryum kurulabileceği de yazılmış. ancak bu krematoryum hiçbir zaman kurulmamış.
hürriyet'in eski yayın yönetmeni ertuğrul özkök, zincirlikuyu mezarlığını yazı dizisi yaptı. (mezarlıklarla neden ilgilenir oldu acaba?)
o diziden notlar:
zincirlikuyunun kurulmasına 1935 yılında karar verilmiş. ve ilk sakini de, türk şiirinin büyük şairi abdülhak hamit tarhan olmuş.
1937 yılında bizzat atatürkün talimatıyla zincirlikuyuya defnedilmiş.
kurulduğu günden bu yana 43 bin 104 kişi defnedilmiş.
ama istanbulda her yıl 50 binden fazla cenazenin kalktığını hatırlarsak, zincirlikuyu, ölüler dünyasında küçücük bir yer tutuyor.
peki o kadar alana 43 bin naaş nasıl sığıyor derseniz cevabı açık.
aradan 5 yıl geçtikten sonra, aileden bir başka cenaze aynı yere defnedilebiliyor.
günde ortalama 2-3 cenaze defnediliyor. 2010 yılında 1051 cenaze defnedilmiş. bu yılın ilk 9 ayında defnedilen cenaze sayısı ise 643.
son 10 yılda en çok cenaze defnedilen yıl 2003 olmuş. o yıl zincirlikuyuya 1144 cenaze defnedilmiş.
öldükten sonra nereye gömüldüğün, mezarının boğaz manzaralı olup olmadığının hiç önemli olmadığı, sonuçta kurtlara yem olacağı gerçeğini bilmeyen insanlar tarafından hala itibar konusu olan mezarlık.
levent istikametinden geliyorsam beşiktaş'a yaklaştığımı gösteren, beni uyandıran, esbab-ı mücibesini bilmesem de beni durgunlaştıran, kapısında ali imran'da geçen her canlı ölümü tadacaktır yazan, ölünce bir yanım yıldız yokuşuna nazır bir yerde yatmayı istediğim şehrimin mezarlığıdır.