çocuklukta kalmış, çocukluk kadar keyifli, çocukluk kadar geride kalmış olan şey. şimdi zakkumdan anason dinleme yaşlarındayken bize aynısı yapıldığında muhtemelen sinirleneceğimiz şeydir.
gondola binmek kadar adranelin verir. hele de mahallenin asi amcalarının ziline basıyorsanız inanılmaz heyecanlı olur.
edit aynştayn: şimdi yapıyorum ama "siktir git amk çocukmusun lan" diye tepki almaktan öteye geçmiyorlar. eskiden kovalarlardı ne güzel sırf bu olay için çocuk olmayı ne çok isterdim.
çocukluğa dair en heyecanlı anlar şüphesiz.
tabii kaçabilenler için.
bi de hazin bir şekilde hatırlayanlar vardır ki bunlar zile basıp da kaçamayanlardır.
ayakları takılır bunların.
veya heyecandan bir haller olur.
düşer, koşamaz.
velhasıl kelam yakalanır.
bu sebeptendir ki konuyu değiştirir hemen " biz küçükken zile basıp kaçardık ehehe" diye anlatan arkadaşlarının yanında. **
- rıfat akşama zbk* operasyonu var
+ tamam lan yemek yiyip gelcem*
* lan bizim zile basmayalım annem eve gidince dövüyo*
- ya sen ne malsın kendi evinin ziline basmasana olum*
* ayrımcılık olmasın diye şey ettim ben
- oynama bizle .
Çocukluğumun tarif edilemez eğlencesidir. Adrenalin tetikleyici olması bakımından heyecan arayan velet insanı kendisine çeker. yapmadım diyen yalan söyler.
bi gün mahalledeki arkadaşlar yapardı. çok üzüldüğüm, yıkıldığım, yanaşmadığım bir eylemdir. yani beş yaşındayken değil beşinci sınıf civarındayken -yaş olarak- gerçekleşti hadise. böyle bi halta bulaşmamayı yeğlemiştim. arkadaşların tepkileri de çok değişik olmuştu. zaten hiç samimi de olamadık.
bir zamanlar zile basan sizken, şimdi ise zili duyup kalkanın, ardından da apartman sakinlerinin hepsinin bastığı otomat sesiyle birlikte "kim o??" sorularının havalarda uçuştuğu anda dedenizin sorduğu "kimmiş o?" sorusuna "çocuklar zile basıp kaçmış dedee!!" diyenin, ardından da dedenin edeceği küfürü boşverenin siz olduğunuz, çocukken yapılan, eğlenceli, fırlamatik durum.
bi yönetici amcamız vardı bizim, adı salim. apartmanın önünde top oynarken gelip topu kesme hakkını kendinde bulurdu birinci katta oturuyor olmasından dolayı. neymiş gürültü yapıyormuşuz 13lü oynarken. kaleci gol yiyince küfrediyormuş filan da falan. kamesti, topsandı büyük birlik partisinin seçim öncesi dağıttığı toplardı demeden piçağı vuruyordu ikiye üçe ayırıyordu topumuzu. bize de topu ters çevirip kafaya geçirerek keloğlancılık oynamak kalıyordu. bi de salimin ziline basıp kaçmak.
zamanla salimin zil düğmesi basılmaktan ayna gibi oldu ve salim delirdi. artık stada girip koşarak korner kullanacak olan fitbolcunun önünden topu kaçırıp kesiyor. "zilime kim bastı ulann" diye bağırıyordu. topun fıss sesi bitince evine gidiyor ve her zile basılışında piçağına davranıyordu. komşuları kaba etlerinden şişlediği de vakiydi.
daha sonra biz büyüdük, salim yaşlandı. yeni bir nesil yetişti, salim hala yönetici.
yalnız takdir ettim yeni nesili, zile basıp kaçmayı bırakıp topları kesildiğinde söylenmek üzere bir şarkı bestelemişler. yalına nazire olarak:
salim, oyun bozan
sen de apartman da yalan
gelip de topumu kesmeye ne hakkın vaaar.