bi gün mahalledeki arkadaşlar yapardı. çok üzüldüğüm, yıkıldığım, yanaşmadığım bir eylemdir. yani beş yaşındayken değil beşinci sınıf civarındayken -yaş olarak- gerçekleşti hadise. böyle bi halta bulaşmamayı yeğlemiştim. arkadaşların tepkileri de çok değişik olmuştu. zaten hiç samimi de olamadık.
Çocukluğumun tarif edilemez eğlencesidir. Adrenalin tetikleyici olması bakımından heyecan arayan velet insanı kendisine çeker. yapmadım diyen yalan söyler.
- rıfat akşama zbk* operasyonu var
+ tamam lan yemek yiyip gelcem*
* lan bizim zile basmayalım annem eve gidince dövüyo*
- ya sen ne malsın kendi evinin ziline basmasana olum*
* ayrımcılık olmasın diye şey ettim ben
- oynama bizle .
çocukluğa dair en heyecanlı anlar şüphesiz.
tabii kaçabilenler için.
bi de hazin bir şekilde hatırlayanlar vardır ki bunlar zile basıp da kaçamayanlardır.
ayakları takılır bunların.
veya heyecandan bir haller olur.
düşer, koşamaz.
velhasıl kelam yakalanır.
bu sebeptendir ki konuyu değiştirir hemen " biz küçükken zile basıp kaçardık ehehe" diye anlatan arkadaşlarının yanında. **
gondola binmek kadar adranelin verir. hele de mahallenin asi amcalarının ziline basıyorsanız inanılmaz heyecanlı olur.
edit aynştayn: şimdi yapıyorum ama "siktir git amk çocukmusun lan" diye tepki almaktan öteye geçmiyorlar. eskiden kovalarlardı ne güzel sırf bu olay için çocuk olmayı ne çok isterdim.
çocuklukta kalmış, çocukluk kadar keyifli, çocukluk kadar geride kalmış olan şey. şimdi zakkumdan anason dinleme yaşlarındayken bize aynısı yapıldığında muhtemelen sinirleneceğimiz şeydir.