şayet, bir ilkokulun tam karşısında oturuyorsanız, her gördüğünüzde tebessüm ettiren öğrencidir. zil çaldığı anda, savaşa gider gibi kapıya koşan öğrencileri görmek, insanın içini gıdıklar. genellikle de ya birinci sınıf ya da ikinci sınıf öğrencisidir. ilkokuldayken, az kapıya sıkışmadık böyle tipler yüzünden. bir yığılma, bir izdiham yaratırdı hep.
oruç tutan bir kimsenin, ezan sesini duyduktan sonra sofraya hücum etmesi gibidir.
okulun bahçesinde kurulan taşlardan kalelerde maç yapan erkek öğrenciler , sek sek oyunu için yere tebeşirlerle çizilmiş değişik değişik şekiller ,kavga eden cocuklar vs.vs çocukluk yıllarında en öenmli , anlatılamayacak kadar guzel olan anlardır aslında.
yarış yaparlar sanki ilk çıkan savaş kazanmış gibi sırıtır.hemen arkasından büyük bir kalabalık daha koşarak iner.bahçede boş bir top varsa anlamsızca vurmaya başlarlar.birbirlerini iteklerler kovalarlar.boş şeylerle mutlu olmak gibisi yoktur.
zil çalınca öğretmenlerin sınıfa koşmasını isteyen müdürlerin de olduğunu akıllara getiren öğrenci tipidir.bu ne biçim iş çocuk dışarda ben sınıfta, dur bi çocuk içeri girsin sırasına otursun.merdivende ki izdihamda sinirlenip derse mi girilir! biri şu müdürlere efendi gibi hadlerini bildirsin. içinde yüce şahsiyet olanı görmek istiyoruz okullarda.