zikirin ne olduğunu bilmeyen dinci

entry9 galeri0
    1.
  1. niye ? maçlarda hayvan gibi bağıranlara niçin laf söylemiyorsunuz ? esas hayvan gibi inleyenler onlar. ya rock konserlerinde danalar gibi böğürenler ? bunları nereye koyacaksınız ?

    bırakın da insanlar allah için bağırsınlar. en yüksek sesle, en coşkun, en ateşli, en içten en candan anılmaya layık olanı ansınlar. şarkıcı ne demiş ? bağıra bağıra yazdım seni içime. bir kadın/erkek için bağırınca normal, allah için bağırınca mı anormal olsun ?

    Ebu Said el-Hudrî anlatıyor, Peygamberimiz (a.s.m) şöyle buyurdu:
    “Allah’ı öyle çok zikredin ki, tâ -insanlar- size mecnun/deli desinler.”(Ahmed b. Hanbel, 3/68; Hâkim, 1/499; Mecmau’z-Zevaid, 10/16).

    evet biz allahı mecnun gibi zikrediyoruz. bizim leylamız allah.(c.c.) çekinmiyoruz. allahı zikrederken pervasızca zikrediyoruz. hamdolsun.
    3 ...
  2. 2.
  3. ayeti kerimede allah şöyle buyurur ''ve le zikrullahi ekber '' Allah'ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet) tir. ankebut-45
    0 ...
  4. 3.
  5. Bilmiyorsa karalamak yerine doğrusunun öğretilmesi gereken dincidir. Kuran'da zikir "anmak" demektir. Yani içinden allah'la ilgili düşünmek (bireysel) ve allah'tan bahsetmek (başkaları ile). Tarikatlarda ise bir kelimeyi milyon kez ardı ardına tekrarlamak olarak algılanmaktadır. Ve ruhaniyatın geliştiği düşünülür. Ama kuran'da kendi anladıkları anlamda geçmez, bilmedikleri ise budur.
    0 ...
  6. 4.
  7. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru." (Ali imran 191)
    Bu ayeti, imam Alusi Tefsirinde şöyle açıklamıştır. Ayakta hareketli zikrin caiz olduğuna dair uzunca konuşmasından sonra şöyle dedi; ibni Ömer, Urvet ibni Zübeyr ve bazı sahabeler, bir gün bayram namazı için mescidde oturarak Allah’ı zikretmeye başladılar, bazı sahabeler şöyle dediler Allah cellecelaluhu böyle demedimi;

    “Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler “ sonra hepsi kalktılar ayakta zikretmeye başladılar. Amaçları bu ayette vasfedilen çeşitleri uygulayarak teberrük niyetiyle zikir yapmaktı. (imam Alusi Ruhul Meani Tefsiri C.4 S.140)

    Ebu Nuaym rivayetine göre imam Ali Radıyallahuanhu şöyle dedi; Resulullah’ın ashabı, ALLAH zikredildigi zaman rüzgarın esip, ağaç dallarının sallandığı gibi sallanarak zikrederlerdi. (Ebu nuaym hülyetül evliya C.1.S.76 , imam Allame Abdülhayy El Kittani Ettaratibul idariye C.2 S.143)

    Enes radıyallahu anhudan rivayet olunan hadisi şerifte Rasulullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur ki:
    “Cennet bahçelerine uğrarsanız meyvelerinden faydalanınız.” Sahabeler sordular, “Cennet bahçeleri nedir ya Rasulallah? “halaka-i zikirdir yani zikrullah halkasıdır” buyurdu. (Ramuze’l-Ehadis c.s.64/1. Tirmizi, Sünen c.5.s.532/3510. imam Ahmed , Müsned c.3.s.150/12545. Deylemi, el-Firdevsü bi Me’sûri’l-Hıtab c.1.s.268/1044. El Hakim Müstedrek 1820. imam Bezzar 3064)

    Sabit (Radıyallahuanhu)’nun rivayetine göre; Selmanı Farisi (Radıyallahuanhu) ve bazı sahabeler bir yere oturmuşlar Allah’ı zikrediyorlardı, uzaktan Rasulullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) yanlarına gelirken sustular. Rasulullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu; Az önce ne söylüyordunuz? Allah’ı zikrettiğimizi söyledik. Buyurdu ki; Ben üzerinize rahmet indiğini gördüm, ben de bu rahmete sizinle iştirak etmek istedim. Sonra şöyle buyurdu; Allah’a hamdolsun ümmetimden öyle bir kavim vardır ki, yanlarında oturmaya ve nefsimi sabırlı tutmaya emredildim. Bu konuda Allah (Cellecelaluhu) buyurdu ki; (Sabah akşam Rablarının rızasını dileyerek O'na yalvaranlarla beraber, sen de sabret. Kehf-28) (Hakim Müstedrek C.1 S.210 H.No:419. imam Ahmed Zühd)
    0 ...
  8. 5.
  9. Şeddat ibnu Evs (Radıyallahuanhu) diyor ki; Bir gün Resûl-i Ekrem (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ’in huzurunda bulunuyorduk. Bize baktı ve "içinizde yabancı, yani Ehl-i Kitap’tan birisi var mı?" diye sordu. Biz de "Hayır, yâ Rasulullah" dedik. Bunun üzerine Peygamberimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) kapıyı kapatmamızı söyledi. Sonra bize, "Ellerinizi kaldırın ve Lâ ilâhe illallah deyin" buyurdu. Biz bir saat müddetle bu tarzda Kelime-i Tevhid’i söyledik. Sonra Peygamberimiz ellerini indirdi ve şöyle buyurdu: "Allah’ım, Sana hamd olsun, beni bu kelimeyle gönderdin, onu bana emrettin, onunla bana cenneti vaat buyurdun... Muhakkak Sen vaadinden dönmezsin." Sonra Resûl-i Ekrem (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem), "Size müjdeler olsun! Cenâb-ı Hak hepinizi mağfiret buyurdu." Dedi (imam Ahmed Müsnet 4:124. Hakim Müstedrek 1844)
    Bu hadisten de anlaşılıyor ki, Rasulullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) “deyin” buyurduğuna göre ve sahabenin “Biz bir saat müddetle bu tarzda Kelime-i Tevhid’i söyledik.“ demesi sesli olarak zikir yaptıklarına dair bir delildir.
    0 ...
  10. 6.
  11. Ebû Hüreyre (Radıyallahuanhu)'den rivâyet ettiği hadis meâlinde: Allah'u Teâlâ "Ben kulumun zannı üzereyim. Beni zikrettimi ben onunla beraberim. Kendi kendine beni zikrederse bende kendi zatımda onu zikrederim. Toplum arasında arasında zikrederse ben de daha iyi bir toplum arasında onu zikrederim" buyurmuştur. Şüphesiz toplum arasında zikir, sesli olur. (Buhari 6970. Müslim 2675. imam Ahmed Müsned 14:268. Tirmizi 2388)
    0 ...
  12. 7.
  13. Zeyd b. Eslem (Radıyallahuanhu)'den rivâyetinde, ibni Edra (Radıyallahuanhu) demiştir ki; Bir gece Resül-i Ekrem (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) ile gidiyorduk, mescidde bir adama uğradık yüksek sesle zikrediyordu. Ben Resulü Ekrem (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) 'e, "Bu adam riyakârdır" dedim. Resül-i Ekrem (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): " Hayır o evvahtır Allah (Cellecelaluhu) aşığıdır ve âh çeken bir insandır, O’na dil uzatmayın" buyurdu. (Beyhaki. imam Ahmed müsned)
    0 ...
  14. 8.
  15. ibni Abbas (Radıyallahuanhu) 'dan rivâyetinde; Resül-i Ekrem (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) zamanında farz namazların sonunda ashabın sesli zikrettiklerini hatırlıyorum, sesleri hala kullaklarımda çınlıyor, dedi.
    (Buhari 805-806)

    Ebu Said Hudri (Radıyallahuanhu) rivayetine göre Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur; Allah'ı öyle çok zikredin ki, başkaları size mecnun desin.(Hakim Müstedrek 1844)

    Ebilcevza (Radıyallahuanhu) rivayetine göre ibnu abbas (Radıyallahuanhu) diyor ki; Rasulullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Münafıklar size gösteriş yapıyorlar diyecek dereceye gelinceye kadar, Allah'ı çok zikredin. (Tabarani, Suyuti Camiussağir 9813)
    Allah’ın aşkı ile hareketli ve sesli zikir olmasa nasıl gösteriş yapıyor ve deli diyeceklerdir.
    0 ...
  16. 9.
  17. imam Şarani El Envarul Kudsiye isimli kitabında diyor ki; Zakir öyle kuvvetli bir şekilde ve sesli olarak zikretmesi lazım ki, zikredenin tepeden tırnağa titreyinceye kadar zikretmesi gerektiği konusunda Tasavvuf Alimleri icma ettiler.
    imam Nevevî, konu ile ilgili fetvasında cehrî zikrin bir mahzur olmadığı takdirde meşrû ve mendub olduğunu söyler. Şâfiî mezhebine göre ise cehrî zikir, hafî zikirden daha faziletli kabul edilmiştir. Şayet bir kimse, riya endişesi duyar ve bundan dolayı tereddüde düşerse, hafî zikir onun için faydalıdır.

    Ebu Hureyre ve Ebu Said Hudri (Radıyallahu Anhuma) rivayetlerine göre Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur; Sırf Allah’ı zikretmek için bir mecliste oturanları melekler halka çevirerek kuşatırlar, ilâhi rahmet onları kaplar, üzerlerine sekînet ve vekar iner. Allah katında bulunanlar onlardan bahseder. Buyrulur. (Müslim C.8 S.72 H.No:7030)
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük