yönlendiren bir örgüttür. biz bu yönlendirme esnasında farkında değilizdir. bu örgüt, çeşitli iletişim araçları ile frekanslar belirler zihnimizde ve bizi istedikleri gerçeğe yönlendirir, inandırırlar. mesela, uluslar arası bir olay veya yalnızca ülkenin gündemini ilgilendiren bir patlama, cinayet ve benzeri bir hadise olduğunda ilk olarak aklımıza bu suçun '' din '' eksenli işlendiğini getiririz. aslında bunu biz getirmeyiz. bunu, o an bizim aklımıza getiren ve irademize hükmeden fenomen, zihinsel örgüttür.
bu örgüt, bir çeşit önyargılar silsilesidir. gözümüzle dahi görsek gerçeği, zihnimizde bizi yönlendirdikleri sunni gerçekten bir türlü ayrılamayız. ayrılsak da, '' olsun, x yine kötüdür. '' tabusunu yıkamayız. objektif materyaller üzerine değil, tamamen elle hazırlanmış, bilinçli yemler üzerinden giderek saplantılarımızı daha keskin, daha derin bir hale getiririz. sonucunda, oksimoron, homojen bir mutant oluruz. bir embesilden veya yürüyen bir birki örtüsünden bir farkımız kalmaz. sadece itaat eden ve gerçeklerini kendisinin belirleyemediği, iradesinin ve hür düşüncesinin elinden alındığı bir toplum olarak uzay boşluğunda fütursuzca salınırız.
