zihnin işlevsel bilgilerle mi yoksa işe yaramaz bilgilerle mi dolu olduğu ile ilgilidir anladığım kadarıyla. mesela çok fazla bilen değil, işlevsel bilgilere önem veren, işlevsel olmayan bilgileri de zihin dışına atan kişiler daha tutarlı kararlar alabilirler. çok fazla bilgili birisiyle az bilgili birisi toplumsal şartları ve olayları değerlendirirken bilgi seviyelerine göre değil de bilgilerinin işlevselliği ile karar verirler. işlevsel bilgi de mantığı besler. mantığı besleyen bilgi de sağlıklı kararlar ortaya çıkarır. neden diplomalı aşçılar diplomasız aşçılardan daha iyi yemek yapamıyor sanıyorsunuz? neden bir sürü o yaşta öğrenilmesi gereksiz bilgi o yaşta gereğinden fazla saatler harcanarak insanların kafalarına sokuluyor okullarda?
hafıza sarayı olarak da bilinen, hafıza problemi yaşayan insanların kolay bir şekilde uygulayabileceği bir tekniktir. örneğin markete gideceksiniz ve alacağınız beş şeyi bile hafızanızda tutmakta güçlük çekiyorsunuz, bunun farkına varmışsınızdır ve aksiyona geçmenizin zamanı gelmiştir.
öncelikle çok iyi bildiğiniz bir yer belirlemeniz gerekir. bu çocukluğunuzu geçirdiğiniz bir evin odası da olabilir, iş yerinizdeki masanız da olabilir. market örneğinden yola çıkacak olursak, örneğin domates, peynir, zeytin, yoğurt ve makarna alacaksınız. öncelikle alacağınız şeyleri gruplamanız gerekir. makarnayı domatesli yapacaksınız mesela, bu iki öğeyi masanızdaki birinci çekmeceye yerleştiriyorsunuz. masanızın üzerinde beyaz bir obje varsa örneğin beyaz bir kalemlik, o kalemliğin üzerinde bir tas yoğurt hayal ediyorsunuz geriye kalıyor peynir ve zeytin. zaten peynir ve zeytin ayrılmaz bir ikili olduğu için onları da başka bir çekmeceye beraberce koyuyorsunuz.
verdiğim bu örnek çok basit bir olayı betimliyor lakin bu tekniği futbol maçlarının tarihlerini hatırlamaktan tutun da, sevdiğiniz bir yazarın kitaplarını kronolojik bir sıraya göre saymakta bile kullanabilirsiniz.
