Zidane ile ispanya da yapılmış bir röportajdan alınmıştır.
Muhabir- Türk futbolculardan kimleri tanıyorsunuz?
Zidane- En fazla beğendiklerim Yıldıray, Emre ve Nihat. Zaten Nihat la sürekli karşı karşıya geliyoruz.
Muhabir- Peki Türk takımları hakkında ne biliyorsunuz?
Zidane- Galatasaray ı tanıyorum. Kalede önceden Taffarel oynuyordu. Ortada da Hagi vardı. Hasan Şaş var şimdi. Orta sahada iyi. Tabi bir de Hakan Şükür var, onu biliyorum.
Muhabir- Başka?
Zidane- Geçen sezon Ribery Galatasaray da oynuyordu.
Muhabir- Peki ya Fenerbahçe?
Zidane- Hmmm... Duymuştum ismini galiba. Defansta mı oynuyordu?
Bir gün Fatih hoca Fransa milli takımı antrenörü ile karşılaşmış. - Hocam sen bu takımı nasıl seçtin de şampiyon oldunuz? demiş. - Çok kolay, zekalarına göre seçiyorum. Bak mesela sana bir örnek vereyim, demiş ve Zidane'ı çağırmış. Zidan'a, - Oğlum söyle bakayım, senin annenin ve babanın çocuğu olan, ama senin kardeşin olmayan kimdir? Zidane biraz düşünmüş ve tabi ki ben oluyorum, demiş. Fatih hoca bundan çok etkilenmiş. Türkiye'ye döner dönmez Hakan'ı çağırmış yanına, - Hakan sana bir soru soracağım. Eğer bilirsen bu hafta seni takıma alırım. Annenin ve babanın çocuğu olan, ama kardeşin olmayan kimdir? Hakan biraz düşünmüş, işin içinden çıkamamış, biraz zaman istemiş ve hemen koşmuş Arif'i bulmuş, - Arif, annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir? Arif cevap vermiş, - Benim tabii ki! Hakan sevinçle Fatih hocanın yanına dönmüş, - Buldum hocam buldum, Arif'miş. Fatih hoca sinirden köpürmüş, - Hay şapşal herif, Arif olur mu hiç, doğru cevap Zidane idi.