hayranı olduğunuz gruptan üzerinden içilmiş pet şişe su veya bateristinden kırık baget parçası kapabileceğiniz festival. aynı zamanda, bagetin iki ayrı ucundan tutarak
"benim, benim, benim" diye bağrışan fakat asla kavgaya dönüştürmeden birinin vazgeçmesiyle son bulan karşılaşmaları izlemenize elverişli de bir saha.
nabıcan kırık tahta parçasını? git adam gibi siyah tişörtünü al tezgahtan, üzerinde zeytinli rock yazan,
al sana anı eşyası. girme öyle poleniğine falan rezil etme kendini. isterse gitarını atsın ilgilenme.
organizasyon tarafı tamamen yerlerde olan festivaldir. cuma gecesi saat 22:30 dan sonra içeri kimse alınmayacak kimse dışarı çıkamayacak gibi insanı öfkelendiren anonslar yapılmıştır. * güvenlik görevlileri ellerinde coplarla dolaşmaya başlayınca insan iyice bir gerildi doğrusu. festivale gittiğimizi bir türlü anlayamadık çünkü djler yatarak para alma sevdasına bürünmüşler ve bundan dolayı gündüzleri bizi müziksiz bıraktılar ayrıca kimse kusura bakmasın rock express sahnesinde çıkan grupların bir çoğuda kaliteli müzik yapamadı yada sahne o kadar kötüydü ki bir b.k anlaşılmadı.
tuvaletler paralı olunca e tabi bir de bira sudan daha çok tüketilince insanlar durmadan tuvalet için 50 kuruş vermek istemediler ve pet şişelere işeyip bir taraflara atmaya başladılar. hele ki kumsalda kız arkadaşınla otururken yanına 2 tane adam gelip işemeye başlayınca insan tuvaletleri paralı yapan organizasyona ana avrat sövmekten kendini alıkoyamıyor. * çadırlara yakın hiç bir yerde çöp kovası falan olmadığından* herşey çöplük oldu, deniz ve sahil dahil. birileri keşke arada temizleseydi.
genel olarak zeytinli rock fest 2008 bu sene vasat bir durumdaydı. bir tek arkadaşlıklar ve denize girmek güzeldi.
Hakkında izleyici ve de grup elemanı olarak taban tabana zıt yorumlar yapabileceğim festival. Hemen başlayalım;
izleyici olarak;
- organizasyonda ki herkez çok güzel çalıştı, güleryüzlüydüler, ufak tefek aksaklıklar dışında kesinlikle başarılı bir organizasyondu.
- Yemekler ucuz ve fiyatına göre belirli bir standarttaydı, özellikle kuş ekmek mükemmeldi.
- En büyük eksiklik, müzik ve deniz dışında yapılacak bir şey olmamasıydı, insanların çoğu çok sıkıldı.
- Gölgelik alan eksikliği ikinci problemdi, genelde herkez az sayıda olan gölgelik alanların altına balık istifi şeklinde sıkışmak zorunda kaldı, gerçi işte tanışmış, kaynaşmıştır gençler bu şekilde ama yine de daha püfür püfür olsaydı keşke ortam.
- Tuvalet ve duşlar konusunda yorum yok, zira festivallerde bu böyledir, çözümü yoktur.
- Ana sahne gruplarına ait kulisi ve oteli de ziyaret ettim, herşey düşünülmüş, ve konfor sağlanmıştı.
Rock Express sahnesi amatör (kime göre, neye göre) grubu olarak;
- Organizasyon berbattı, kötü niyetliydi, tamamen aksaklıklar üzerine kurulmuş, hesapta amatör ruhu destekleyen, ama amatör lafını bundan sonra küfür olarak algılamamı sağlayan insanlar gürühuydu.
- Sahnenin üstünü ya da en azından dinleyici arkadaşları kapatacak bir çadır kurulabilirdi, ama sanıyorum amatör düşmanı organizasyon bunu reva görmedi. red bull kutuları bile bizden değerliymiş gibi hissettim, en azından gölgedeydiler. Bir de tamam amatör diye adlandırdığınız gruplardan nefret ediyorsunuz, kardeşim bari seyirciye saygınız olsun, 30 derece sıcakta, saat 12:00'de gruplar çaldı be insafsızlar, birinin başına güneş geçse bayılsa, bu bana göre amatördü iyi oldu mu diyecektiniz.
- Zilyon tane konsere çıkmış biri olarak ilk defa ne yol parası, ne kalacak yer, ne de bir şişe su vermeyen bir organizasyon gördüm. Ulan bir şişe bira verir be insan, onca yol gelmişiz.
- Amatör gruplara verilen tek hak bedava tuvalete girebilmekti.
- Konser saatimizin değiştiğini, bir gece önce (konserden yaklaşık 10 saat önce) sabaha karşı atılan bir mesajla öğrendik. Yolculuk planını eski saate göre yapmış elemanları, mekana getirebilmek için, uçak ve taksi gibi yüksek bütçeli harcamalara girmek zorunda kaldık. Organizasyon aramadı, özür bile dilemedi, mesaj attı, kontürleri yokmuş galiba, en azından çaldırıp kapamadılar.
- 45 dakikamız olduğu söylenmişti, sonra 30 dakikaya düştü, en son 20. dakikada hadi hadi bitirin şeklinde uyarılarak sahneden indirildik.
Sonuç : Organizasyonda ki arkadaşları tanıma fırsatım oldu, hepsi de pırlanta gibi insanlar, gerçekten deli gibi de çalışıyorlardı, koşturmaktan mahfoldular, sonuçta ortaya da çok güzel bir festival çıktı, lakin amatör grup diye adlandırdıkları gruplara yaptıkları hiç ama hiç hoş değildi, eğer adam gibi idare edip yönetemeyeceksen, etkinlik eklemeyeceksin programa sırf dolu gözüksün diye. Umarım önümüzdeki organizasyonlarda buna dikkat ederler, yoksa festivallerini rock'n coke gibi festivallerden ayıran en önemli özellik olan amatör ruhlarını ve kitlelerini kaybederler. Yıllardır zeytinli'ye gelen biri olarak bunu istemem.
Peşinen edit : madem organizasyon size birşey vermiyordu, neden geldiniz çaldınız derseniz, cevabım şudur, herşeyi menejer diye adlandırılan arkadaşımız ayarladı, bizim bu şekilde olacağından oraya gelene kadar haberimiz yoktu, sorma ihtiyacı duymamıştık, zira böyle bir şey yapılacağı aklımızın ucundan bile geçmemişti.
berbat ses sistemi ile ikinci gününe başlamış festivaldir. ister rock expres sahnesi ister de ana sahne olsun ses bir tizleşip bir pestleşmektedir. sanırız ki şizofren bir tonmaister var ortalarda paso ses ile oynuyor. kaldı ki hayko sahnedeyken de sürekli cazur cızır ses gelmekteydi, jack bozuktu ve nedense konser boyu müdahele edilmedi. hayko'nun da god voice ile " son beş dakika " demesi komikti. bir süre sonra yine o senfonik müziğin ardından " son bir dakika " demesinin ardından herkesin çaktırmadan geri saymaya başlaması ve en son 3 .. 2 .. 1 .. deyip " süren doldu artık çık " nidalarıyla yuhalaması ilginçti.
festival altyapısı malesef iyi değil. standlar dağınık. fiyatlar çok çok güzel tamam ama su almak için bir uçtan bir uca gitmeniz gerekli.
katılan tiplere bakınca direk konur sokak geliyor zaten aklınıza. festival alanının dışında sokaklar baştan başa metalci dolu, herkes içiyor, sürekli içiyor ve evet içiyor. dışarıda bira 2YTL - 3YTL arası. Festival alanında ise 3,5YTL - 6 YTL arası. Bu yüzden içerde içmek yerine gündüzleri dışarıda sokakta içiyor herkes. Malesef soğuk bira bulmak imkansız gibi. Her yer su satar gibi ( hayır daha da hızlı ) bira satıyor. Yeni gelen biralar dolaba girmeden onlar da satılıyor ... dışarıda kimse kimseye karışmıyor. tam bir festival ortamı var. zabıta ve polisler bile içkiye laf etmiyor. en büyük eğlence bu, özgürce içmek ...
en büyük problem tabiki tuvalet ve duşlar. tuvaletler temizlenirken* çevreye sağlam bok kokusu yayılıyor. 50 civarı tuvalet var. yeterli bir sayı. ama duşlardan sadece 6 tane var. 1 lira duş parası. bir giren yarım saat çıkmayınca sıra bekliyor ve tuzlu tuzlu pişiyorsunuz. ikinci gün ( yani bu gün ) duşlar 3'e düştü çünkü diğer üçünde apiş aralarının kıllarını kesenlerin neden olduğu bir tıkanma problemi vardı.
çoğu festival gibi piyasaya hizmet eden festivaldir. biraz acımasızca gelebilir fakat 2-3 grup hariç tamamiyle popüler bir listeye sahip festivaldir. tamam popüler grup getirmekte bir yerde haklı olabilir poem; ama bu kadar piyasaya hizmet etmek fazla galiba. geçen seneden daha basit bir ortam olacağı kesin. basitlikten kastım sahnedeki grubu yuhlayabilecek kapasitede insanların olması. sevmediği grubu dinlememeyi beceremeyen, aklı kıt, saygıdan bihaber seyirciler biraz rahatsızlık yaratıyor bünyede. neyse gelelim poem'e . eleştiriyi hakediyorlar ama övgüyü de hakediyorlar biraz. festival alanı, biçimi, zamanı, süresi gerçekten tebriğe değer. gidecekler için en önemli tavsiyem yiyecek ve içecek olayını dışarıda halledin. çok ucuz ve içeriden daha kaliteli ürünler bulmanız mümkün.
istanbuldan gidecekler için yol + kamp + yeme + içme ortalama 200 liraya mal olacak olan ama kesinlikle değer dediğim festival. o fiyata, böyle bir ortamda bu kadar grubu ve sanatçıyı dinlemek imkansız.
14-15-16-17 ağustos tarihlerinde yapılacağı belli olan ve rock n coke un iptal edilmesi üzerine 100000 kişinin beklendiği henüz katılacak isimlerin belli olmadığı festival.edremit yakınlarında adı üstünde zeytinli de yapılan festivalin en büyük özelliği ucuza çok ve ünlü rock sanatçıları getirebilmesi.
-gölgelik alanların eksikliği nedeniyle güneşlenmekten zenciye döndüğüm festival.
-iki tecavüz girişiminin meydana geldiği, birinde kelepçelenen elemanlara bizzat şahit olduğum festival.
-denizinin çok tuzlu ve hayatımda girdiğim en soğuk deniz olduğu festival.
-75 cl smirnoff votkamı güvenliklerin aldığı festival. o şişeyi fondip yapsam o kadar içim yanmazdı şerefsizim.
-ilk gün su ve bira satılan festival cafe'de, ikinci gün "su satmak yasak birayı efes çadırları satıyor" cevabıyla karşılaşılan, saçma sapan organizasyona sahip festival.
-en geç sabah 8'de ske ske sıcaktan uyanmak zorunda kalınan, çadırların sauna etkisi yarattığı festival.
-deniz bisikletine 7 kişi binilince çıkan dalga sonucu battığımız festival.
-gündüz hiçbir şekilde müzik yayını yapılmayan sadece canlı müzik dinlediğimiz festival.
-bol bol iskambil oynanan festival.
-voleybol turnuvasında maç yapmadan yarıfinal oynadığımız festival.
-3.gün güneş çarpmasına maruz kalıp hala mal gibi olmama sebep olan festival.
-barışarock'a oranla çevreden gelen gürültülerin çok daha az olduğu fakat organizasyon açısından barışarock'la kapışamayacak festival.
-ogün sanlısoy konserinde kavga çıkan festival.
-emo'lara kapı önünde üç liraya fön hizmeti sunulan festival.
-festival sonrası, festival alanının çöplükten farklı olmadığı festival. 2 çöp konteynerı hariç hiç bir çöp kutusu görmediğim festival.
-redbull+votka'nın 9 liraya satıldığı festival. *
-her şeye rağmen harika dostluklar kazanılan ve var olan dostları pekiştiren festival.