Maliyet düştükce, kalite düşmek zorundadır. Bildiğin tanıdığın yerlerden daha uygun fiyatlı hamur işleri alınmalıdır. Her yiyecek vs için geçerli olduğu gibi.
içindeki zeytine ulaşana kadar biten poğaça. ortada ne zeytin var ne de poğaça. hani birileri çıkıp şu poğaça üreticilerine, zeytinli poğaçadaki zeytin kelimesinin bir sıfat olduğunu, poğaçanın özelliğini anlattığını bir anlatsa..
mis gibi olandır. içi bol zeytinli (ezme değil parça siyah zeytin) ay şeklinde, sıcak sıcak olanları yemeye kıyılmayandır. üniv. zamanları bursa da her sabah bıkmadan yerdik, anılar canlandı peh.
eğer yolunuz izmir'de kıbrıs şehitleri caddesine düşerse, yolun sonuna doğru olan taş fırınından kendisinden 2 adet satın almanızı ***, kordona gidip çay eşliğinde katık etmenizi siddetle tavsiye ederim.
tanım ise: poğaçanın zeytinlisi işte...
apaçi bir mekana gidip yendiğinde içinde zeytinin bir yarısının bir yarısı ile idare etmek zorunda kalırsınız. çözüm ise, o zeytini çıkarıp koyacaksın, poğaçayı sade götür ardından çıkardığın çeyrek zeytini at ağza, bas çayı. işte kahvaltı bitti.
üç kaşarlının yanında bir tane de bundan olsun diyerekten alınan poğaça. gerçektende her lokmasında bu zeytin nasıl çıktı sorusu içten içten sorulur. ama bir türlü pastanede adama soramazsınız. diyelim ki sordunuz ve bilmem ne makinasıyla çıkartıldığı cevabını alsanız bile inanmazsınız.
hamur pişirilmeden önce içine bir miktar zeytin konur daha sonra bu 2 madde pişer ve zeytinli poğaça olur, 1 lira ila 5 kuruş arasında değerle pyasaya sürülür yada evde afiyetle yenür.