antalya merkezde bulunan, kürtler'in işgaline uğramış bir bölge. antalya'nın tüm pislik işleri burada başlar.
birkaç ay öncesinde 500 kadar polis ve askerin ortak operasyonu ile biraz olsun temizlenmeye çalışılmış, operasyon sonunda 160bin lira kara para, kilolarca esrar ve bir sürü silah ele geçirilmiştir.
Antalya'nın Çinçin'i diyebiliriz bu semte. Beyaz ticareti, kaçakçılık bu mahalleden döner, bir ıslıkla bütün mahalleyi toplama özelliği vardır insanların, mahalleye yabancı birinin girmesi cebi boş çıkması anlamına gelir, nice yiğitler harcanmıştır mahallede.
eğer antalyada yaşıyorsanız zeytinköyden mi geliyon lan deyiminine alışın. hani esrar mı çektin sözü varya işte onun aynısı. bide buranın insanı acayip kavruk olur. yanmış leblebi gibi.
antalya anadolu lisesi'nin de içinde bulunduğu antalya semtidir. öğrencilere uyuşturucu satılmaya çalışıldığı iddiası vardır ama 4 yıl boyunca ben hiç karşılaşmadım.
ayrıca roman nüfus da azımsanamayacak kadar çoktur, okul şenliklerinde karşılıklı göbek atarlar öğrencilerle. okul duvarına 5 lira karşılığı merdiven dayadıkları da görülmüştür.
yorumlar haklıdır.antalyanın içindeki en büyük gettodur.janti ve paralı giderseniz ziki tuttuğunuzun resmidir.fakat birkaç kez gittikten sonra sizi sevmeye başlayacaklardır.aslında tam bir küçük türkiye tablosu.semtte kürtler,türkler,arap kökenliler ve çingeneler yaşar.mezhepsel olarak da alevi,sünni,şii ve çingeneler itibariyle dinsizler vardır.atıyorum orada 1 kürdü dövmeye kalksanız mhplisi bile yardıma gelir oranın yabancısı olduğunuz için.kendinden olanı koruma duygusuyla hareket ederler.
dost olursanız göreceğiniz sevginin haddi hesabı yoktur.eğer düşmanları olursanız bırakın polisi,nato operasyon yapsa kurtaramaz sizi.
benim önerim:fazla uğramamaya ve bulaşmamaya çalışın.bulaşırsanız da alttan alın.
polisin yaptığı bahar temizlikleriyle daha güvenli bir yer olduğunu düşündüğüm semt. halen tekin olmamasına karşın
büyük ele başları temizlenmiş olmalı. sokaklarında büyük kavgaları artık fazla göremezsiniz.buna karşın çıplak ayakları küçük çocukların dayılanmalarıyla ve taş mı peynir mi ağbi? sorularıyla karşılaşabilirsiniz. mahalle yakınlarına arabanızı bırakmamanız tavsiye edilir. çizilir, lastikler patlatılır, teyp olayına hiç girmiyorum zaten.
Evime gelen temizlikçi bir ablamız vardı. oğlu eroinmandı ve tüm alışverişini zeytinköy'den yapıyordu. çocuk iki ayda bir türkiye'nin çeşitli tedavi merkezlerine, amatemlerine yatıyordu. Bir gün geldi bıraktı, sanırım 6 ay sonra ablamız, "bir de kız arkadaşı var" dedi. Öğrendik ki 2 hafta sonra yeniden başlamış eroine. ablamızın söylediğine göre de kızı torbacılar göndermiş, yeniden getir mahalleye, müşteri kaybı olması diye. Hayat boktan, kuşlar uçuyor, çocuklar ölüyor. Daha ne olsun işte.
