Uludağ ÜniversitesiUluslararası ilişkiler bölümünde danışmanlığı ibrahim Canbolat'tan olan 3.sınıf öğrencilerinin 10 Nisan 2008 tarihinde yapılan, geçtiğimiz perşembe günkü araştırma yöntemleri dersi vizesinde, ikinci kağıtları dağıttığı sırada - ki asistanlığını yürüttüğü hoca olan ibrahim canbolat'ın o dersteki sınav sistemi baya acayipmiş. 3 soru için her soruya ayrı kağıt ve her adama ayrı sınav kağıdı varmış, birini bitirmeden öbür kağıda geçemiyormuşsun ve ikinci,üçüncü kağıtları almak için sıraya giriyormuşsun kürsü önünde- arkadan bir uğultu gelmesini öne sürerek ilk iki sorunun cevap kağıtlarını toplayıp yırtmış, üçüncü soruya ayrılan zaman diliminin sonlarına doğru ise sınıfta sınavına devam eden 10 kişiyi sallamayarak, sınıf kapısını kilitleyerek, 10 öğrenciyi içerde mahsur bırakmış araştırma görevlisidir.
Bu hadiseyi duyduktan sonra dedim ki: Allah'ım sana şükürler olsun ki tayyar arı'nın danışmanlığındayım. asistan Ferhat pirinççi hocam'ın değerini şimdi daha iyi anlıyorum. *
bandırma iktisadi ve idari bilimler fakültesi'nde kamu yönetimi ve uluslararası ilişkiler bölümleri derslerine girmekte olan politikalar uzmanı öğretim görevlisi. Psikopatça tavırlar sergilese de bazen de iyi yönlerini görünce öğrencileri kendisi hakkında ne düşüneceklerini şaşırırlar. Bu dünya ile arasında bir perde varmış gibidir, kendisini anlamakta zorlanırsınız. Sekiz şıklı test yaptığı ve tek sayfanın tek yüzüne soruları sığdırmak için karınca yazısı kastığı sınavlara şahit olunmuştur. ilk zamanlar sınavlarda tükenmez kalem kullanma şartı istemiş ama çabuk pes etmiştir.
Sorular ilk görüldüğünde yanlış dersin sınavına girildiği sanılan bir sınavda:
-hocam 3. Soruda tüm şıklar doğru cevap gibi gözüküyor?
+evet öyle zaten ki...
-e ne yapacağız?
+en doğru olanı bulacaksınız!
-?!
balıkesir üniversitesi bandırma iktisadi ve idari birimler fakültesi'nde akademisyen. hocası tayyar arı nın kitaplarını kaynak olarak derste kullanır ve çok aktif bir hocadır. öyle ki, birçok akademisyen bilgisayar kullanmayı sırf okul işleri için öğrenmiş ve o noktada bırakmış 'alo diyen telefon' larla yetinmeyi seçmiştir. ya da benzer şeyler işte. zeynep hoca sosyal medyada da aktiftir. facebook başta olmak üzere.
bazen psikopatça hareketleri olduğunu söylemeyen kalmamış okulda. ben değil herkes diyor bunu. bi keresinde sınıfta slayttan ders anlatırken bir kişinin fotoğraf çektiğini görünce dersi kesmiş, 'ya not tutarsınız ya da tutmazsınız, fotoğraf çekmeye kim izin verdi ?' gibi bi laf kullanmıştır. tabi o sırada cengaver abiniz söz almış ve 'peki siz derse ara verdiğinizde bilgisayardaki slaytı olduğu gibi kendi flash belleklerine aktaran arkadaşlar için ne diyeceksiniz hocam' diyip o masum kızı koruduğumda sınıftaki havayı görmeliydiniz. neyse ki hoca sadece bağırıp geçti. allahtan 120 kişiyi benim açık sözlülüğüm bırakmadı. tıs tıs tıss.
son olarak, dersleri dolu dolu ve çok iyi anlatır. sağolsun onun sayesinde liberal bi kafa yaşıyorum artık.
Derste bir anda atarlanabilir,bağırabilir ve neye kime hiddetlendiğini asla anlayamazsınız. Gündeme göndermeler yapar,sosyal medyada aktirftir,sorularınıza itinayla cevap verir. Realizmi anlatırken reailist,liberalizmi anlatrken liberal feminizmi anlatırken feminist olabilir,şaşırmamak lazım. Son olarak bugün kendisinin doğum günüdür, iyiki doğmuştur sağlıklı ve mutlu nice yaşlar geçirmesi dileğimle.
