psikolojik bir film, derinden bir kişilik analizi havasında, öyle ki çoğu zaman içinizden yok canım deyiveren hayret içinde izlediğiniz, kimi zaman da acıma hissiyle karışık bir duyguyla, sahneler gözünüzün önünde akmakta.hele ki bir sahnede zeynep, hayatına bir anda giriveren ali yi, evde beklemekten sıkılıp merdiven boşluğunda beklemesi iç acıtmıştır. seyirciyi sıkacak seviyede psikopatlık katsayısına sahip zeynep in tekdüze bir yaşamı ve onu ali den öncesinde bile yapayalnızlığa sürükleyen şeyin ne oldugu aslında net olmasa da farklı hatta kült bir film olarak zihinlerde kalacak, son olarak fadik sevin atasoy dan başkası da herhalde o karakterin hakkını veremezdi.
bu kadar kalitesizken, nasıl vizyona girdi diye düşündüren filmdir. bi dolu sıkıcı görüntünün ardında; başka insanların çekip gittiği, kişinin artık ıssızlaşan dünyasının aşkla nasıl aydınlandığını ve aşkın aslında aşk olmadığı anlaşıldığında nasıl da eskisinden beter bir karanlık kuyuya düştüğünü anlatmak ister seyirciye. amatör film olduğu hissini yaşatır.
içinde fırat tanış'ın olduğu konusunun müphem olduğu 2007 yapım işbu cemal şan filminin http://www.zeynepinsekizgunu.com gibi bir sitesi de mevcuttur. dikkat edilirse yersiz yurtsuz adlı diziyle hemen hemen aynı kadroya sahip olan filmdir. 44. antalya altın portakal film festivali'nde de yarışmaktadır.
Cemal Şan'ın yönettiği ve Fadik Sevin Atasoy, Mustafa Üstündağ, Fırat Tanış ve Sinan Albayrak'ın oynadığı çekimleri 10 günde biten film. Ancak burada bir özensizlik yok. oyunculardan Fadik Sevin Atasoy bunu 'cemal şan her şeyi hazırlamıştı bize sadece oynamak kaldı' diye açıklıyor. içinde Fırat Tanış'ın olması sebebiyle konusunu pek bilmesem de heyecanla beklediğim filmdir.
2. gün: kahvaltı, alışveriş, dışarıda öğle yemeği, eve dönüş, otobüste ford, elle taciz, pompa, uyku.
3. gün: kahvaltı, altın günü, eve dönüş, akşam yemeği, alt kata taşınan genç çocuğu ziyaret, pompa.
4. gün: üst kata çıkıp eve girme, kahvaltı, akşama kadar uyku, alt komşu ziyareti, pompa.
5. gün: üst kata çıkıp eve girme, kahvaltı, akşama kadar uyku, alt komşu ziyareti, alt komşu evde yok, üst kata çıkıp eve girme, akşam yemeği, uyku.
6. gün: kahvaltı, evine sabaha karşı dönen alt komşuya selam vermeme, alışverişe çıkma, geçerken dişçiye uğrama, eve dönüş, otobüs fantezisi, akşam yemeği, kendisinde kalmadığı için bir fincan şeker istemeye gelen alt komşuya kapıyı açmama, alt komşu hayaliyle masturbasyon, uyku.
7. gün: kahvaltı, yere bardak dayayıp alt komşudan ses gelip gelmediğini kontrol etmek, öğle yemeği, bardak işine devam, akşam yemeği, masturbasyon, uyku.
8. gün: kahvaltı, masturbasyon, tekrar kahvaltı, daha önce kahvaltı ettiğini hatırlayıp yediklerini kusma, kapıcıyı içeri atmak, pompa, öğle yemeği, dayanamayıp alt katı ziyaret, poma, pompa, pompa, pompa.
Zeynep hayatta kimseyi incitmemek ve hiç incinmemek için kendisine çok kontrollü bir hayat kurmuş. Takıntıları var. Antisosyal, aynı zamanda da gizemli, ilk bakışta görülmeyen bir derinliği var. Eviyle işi arasında mekik dokuyor, hayattaki tüm süslerden kendini arındırmış, yemeğini bile kısıtlayan sadeliği tercih etmiş biri. Soğan kabuğu gibi, açtıkça içinden başka bir şey çıkıyor. Zeynep üzerinden filmin anlatmak istediği şu: Kendi izole ve steril hayatlarımız içinde yalnızlaştık. Birbirine benzeyen sitelerde birbirine benzeyen tek tip insanlar olmaya başladık. Bu yalnızlıktan kurtulabilmek için tutunabileceğimiz bir tek şey kalmıştı hayatta: Aşk. O da yüzeysel geldi, incitti ve gitti. Zeynep tüm duygulardan kendisini arındırmıştı ama hayatına aşk girince, birdenbire acı da giriyor, ümit de, sevinç de, heyecan da..