"Ümraniye Hapishanesinde F Tipi hapishanelere karşı ölüm orucuna başladı. 19 Aralık katliamını yaşadı. Tahliye edildiğinde ölüm orucunu Küçükarmutlu'da sürdürdü. 27 Eylülün ilk saatlerinde, saat 04.15te şehit düştü.
15 yılını, yaşamının yarıya yakınını mücadele içinde geçiren bir devrimciydi şehit düştüğünde. 19 yaşından 32 yaşına kadar ömrünün en güzel yıllarını örgütüyle geçiren ve bunun mutluluğunu yaşayan Zeynep, yüzünde bu mutlulukla şehit düştü.
Açlığının 343. gününde, ateşledi silahını. Silahı bedeniydi.
Şöyle diyordu örgütüne yazdığı yazısında: Örgütlü olduğum süre içinde çok çeşitli görevlerim oldu. Ama her zaman bir savaşçı olmak, düşmanla yüzyüze hesaplaşmak istedim. Dışarıda savaşçıydım, yarım kalan bir hesabım vardı. işte bugün... düşmanla bir kez daha hesaplaşacağım. Düşmana bir kez daha, yıllarca çektiğimiz acılar, verdiğimiz yüzlerce şehidimiz, gün yüzü görmeyen halkımız için tetik çekecek ve vuracağım. Silahım bedenimdir.
Tutsak düşmeden kısa süre önce, bir lav silahıyla, Harbiye orduevini vurmuştu. Şimdi bedenini silah yaptı. Bedeniyle fırladı namludan. Bedeniyle vurdu düşmanı.
Zeynep, Malatya Hekimhanda l968de doğdu. istanbula taşındılar. Kavganın başkentinde, kavgayla buluştu.
1986-87lerde istanbul üniversitesinde öğrenciyken mücadele içinde yeralmaya başladı.
Devrimci mücadelenin bir çok cephesinde yeraldı. 1987den 92ye kadar Dev-Genç içinde mücadele etti. Gençlik alanında okul, bölge sorumlulukları üstlendi. Boykotlarda, öğrenci derneklerinde, katliamları protesto için yapılan eylemlerde defalarca gözaltına alındı. işkencelerden geçirildi, kısa süreli tutsaklıklar yaşadı.
92de Dev-Gençli Kazım Gülbağ ile evlendi.
Daha sonra Mücadele dergisinde çalıştı. Dergide çalıştığı yıllar darbecilik ihanetinin yaşandığı bir dönemdir. Darbeci ihanet çetesinin silahlı saldırısında yaralandı. Uzun süre hastanede yattı.
iyileştikten sonra, artık farklı bir alanda çalışacaktı. Bir süre askeri eğitim alarak istanbul silahlı propaganda birliğinde komutan olarak görev aldı. Bu görevini sürdürürken tutsak düştü.
Tutsaklıkta da direnişci ve savaşçıydı. Oligarşinin F tipi hapishane saldırısının ölüm orucuyla karşılanacağı belliydi. Ama daha henüz ölüm orucu direnişçilerinin tesbit edilmesi aşamasına geçilmemişken, o yoldaşlarına, partisine gönüllü olduğunu açıkladı:
Zeynep ve Ümüş Şahingöz; hep birlikteydiler. Ümraniyede birlikteydiler. 19-22 Aralıkta birlikteydiler. Birlikte hastane hastane dolaştırıldılar. Beyaz önlüklü Mengelelere karşı birlikte direndiler. Birlikte tahliye edildiler. Birlikte, Armutluya geldiler ve omuz omuza, yürek yüreğe ölüm orucunu sürdürdüler.
Direniş boyunca, 343 gün, dört mevsim boyunca, tüm badireleri atlatmış, onlarca yoldaşını şehit vermiştir. Eşi, Kazım Gülbağ da bu süreçte şehit düştü. Kazım, hareket tarafından yurtdışına çıkarılmıştı. O ölüm yatağındayken, Kazım Gülbağ Almanyada bedenini tutuşturarak katıldı direnişe."