Sorularla islamiyetten alıntı yapan ilmihal mümini bana yine aynı siteden " islam dinine göre kızların evlenme yaşı kaçtır " bahsini aratarak cevabı kopyala yapıştır yaparsa çok sevineceğim.
Cevabı ne biliyor musunuz ?
Dinde evlenme yaşı yoktur. Ne kuranda ne hadiste ne sünnette bir kısıtlama getirilmemiştir.
Buyrun sabi sübyanla evlenin. Yada kendi kızınızı verin.
Merak eden sayfama bakabilir, en az 10 yerde yazmısımdır diyeceğim mevzudur. Beni imtehana çeken mi var acaba. Daldan dala konarak açık arayanlar. Sen önce yukardaki cevabını aldığın konuların yorumunu yap sonra muhatap olalım.
Merak edenler sayfama bakabilirler.
" yetimlerin mallarını evlilik çağına gelinceye kadar güzelce tutun. Onlarda aklı rüşt hali görür seniz mallarını verin "
Sanırım anlaşılmıştır. Ha bu ayet varken hadis uydurup ona inananlarada ne diyelim.
Ben kendi sistemimde bunu açıkladım. Şimdi sen kendi küfür sıstemımdekı yüzbinlerce çevrilen çocuk pornolarını ve ızleyıcılerını açıkla. Oda mı islam ın eseri yoksa? Vay yavrum vay! O hiç dokunmuyor değil mi?
hz. zeyd hz.zeyneb'den bosandiktan bir yil sonra gerceklemis evliliktir.
allah(c.c) bir vahiy ile hz.peygamberimizi(s.a.v) bu evlilige mecbur tutmustur.
uvey evlat ve oz evlat ayni haklara sahip olmadigini cahil araplara gostermek icin yapilan bir evliliktir..
Neden bu ateistlerın kuyruğuna bastınmı " tenasul uvzunu ağzına alarak konuşmaya başlar " bilemem. Sende var bir tane bizi okuyanlarda var bin tane! Ne olacak şimdi.
Kölelik ve carıyelıkte ilgili meseleler sayfamda en az on yerde var. Zaten bir yıldır bu konulardan başka bir konu işlemedik.
Savaş esirleri savaş meydanımdan toplanır. Sivil halktan değil. Senin karşıya vermiş olduğun esırlerın can ve mal güvenliğini için. Sen onları esir almazsan ya öldüreceksin yada bırakacaksın o seni öldürecek.
Savaş esirleri alınmasaydı bugün kimse zannettiği ırka sahip olamazdı. Düşman ne ana kordu, ne bacı hepsini dizer giderdi.
biliyorsunuz, malı mülkü yerinde bir dul olan hatice ile evlenen peygamberimiz, onun ölümünün ardından birçok eşe ve cariyeye sahip olmuştur. yeri gelmiş 9 yaşındaki aişe anamızı almış, yeri gelmiş ben-i kurayza kabilesini kılıçtan geçirdikten sonra kendi payına düşen kadınları cariyesi yapmıştır.
neyse efendim.
günlerden birgün peygamberimiz the allah resulü, evlatlığı zeyd'in evine gidiyor ancak zeyd evde yok. eşi zeynep'i uygunsuz bir kıyafetle görüyor. (buradaki uygunsuzluk kıstasını bilemeyeceğim). tabii aşık oluyor peygamberimiz evlatlığının eşine. gel zaman git zaman, yüreğindeki sevdayı bastıramayıp gidip zeynep'i eşi zeyd'den istiyor. (buraya dikkat)
kütüb-i sitte'de şöyle birşeyler var:
" resulullah (sav), zeyd (ra)e: 'git onu bana (kendinden) iste' dedi. zeyd gitti, zeynebe geldiği zaman hamurunu yoğuruyordu. zeyd der ki: 'onu gördüğüm zaman içimde bir zorluk hissettim, ona bakamaz hale geldim. sırtımı ona çevirerek, geri geri yaklaştım ve: 'ey zeyneb! beni resulullah (sav) gönderdi. seni istiyor' dedim." kaynak
tabii zeyd'in bu kadar zor bir kararı almasında ahzab suresi'nin 36. ayeti de etkili olmuştu:
"allah ve peygamber'i bir şeye hükmettiği zaman, inanan erkek ve kadına artık işlerinde başka yolu seçmek yaraşmaz. allah'a ve peygamber'e baş kaldıran şüphesiz apaçık bir şekilde sapmış olur." (ahzab 36)
tabii fitnenin ve dedikodunun hüküm sürdüğü arap yarımadasında bu durumun dedikodulara neden olması kaçınılmazdı. bu nedenle allah (c.c.) ahzab suresi'nin 60 ve 61'inci ayetlerini indirerek dedikoducuları açıkça tehdit etti: " andolsun ki, eğer münafıklar ve kalblerinde bir hastalık olanlar ve medine'de dedikodu yapanlar, bu yaptıklarından vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. sonra seninle orada az bir zamandan fazla komşu kalamazlar." (ahzab, 60) "melun olarak nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve öldürülürler" (ahzab 61)
tabii daha öncesinde "bakın bu iş bildiğiniz gibi değil" demeye de getirilmişti:
"hani sen, allah'ın kendisine nimet verdiği ve senin de kendisine nimet verdiğin kişiye: "eşini yanında tut ve allah'tan sakın" diyordun; insanlardan çekinerek allah'ın açığa vuracağı şeyi kendi nefsinde saklı tutuyordun; oysa allah, kendisinden çekinmene çok daha layıktı. artık zeyd, ondan ilişkisini kesince, biz onu seninle evlendirdik; ki böylelikle evlatlıklarının kendilerinden ilişkilerini kestikleri (kadınları boşadıkları) zaman, onlarla evlenme konusunda mü'minler üzerine bir güçlük olmasın. allah'ın emri yerine getirilmiştir." (ahzab 37)
neyse efendim bu durumun bir diğer boyutu daha vardı: ya muhammed'in eşleri de birilerine "uygunsuz" görünür de onlar da istenirse ne olacaktı? çözüm yine kullarını sıkıntıda bırakmayan allah (c.c)'den geldi. muhammed'in eşleri "uygunsuz durmayın, sağa sola bakmayın, örtünün" şeklinde uyarıldı. bir yandan allah (c.c.) muhammed'in eşlerini "müminlerin anneleri" ilan edip, başkalarıyla evlenmelerini de yasakladı. (kaynak: azhab suresi)
olayı öyle bir mecradan çarpıtmaktaki bazı densizler, kendilerini akıllı sanan beyinsizler. olayı bilmeyen dışardan bakan birisi bile bu şekilde yaklaşmaz meseleye. fakat bunların maksadı şerefli insanların şerefine leke sürmek. çamur atmak. karalamak iftira etmek. gözden düşürmek. halbuki bilmiyorlar ki peygamberleri allah bizzat korumaktadır. onlar şaibeli işlere bulaşmazlar.
şu dünyada en çok malumata sahip olunan kişi hz muhammeddir. (s.a.s.) doğumundan vefatına kadar tüm hayatı, tafsilatıyla birlikte bilinmekte ve kaynaklarıyla birlikte günümüze gelmiştir.
bu meseleye gelince;
hz zeydin (r.a.) zeynep validemiz ile geçinemediği kaynaklarda geçmektedir. şiddetli geçimsizliklerinin kaynağına varana dek her şey açıktır. kadınlarda sosyal statü gereksinimi diye bir olgu var. genellikle mevki sahibi bir kadın, makam ve mevki sahibi birisini ister. hz zeynep validemizi hz muhammed kendi eli ile evlendirmiş olmasına rağmen, bu evlilikten beklentilerini bulamamıştır hz zeynep. bu noktada kadınları suçlayamayız. sonuçta şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanmışlardır. dışardan bir müdahale söz konusu değildir.
hz peygamber, bu olayda onların geçinmeleri hususunda elinden geleni yapmış fakat netice alamamıştır. ayrıca bu evlilik allahın (c.c.) emridir. buna muhatap kılınacağını anlayan efendimiz (s.a.s.), bu olayın topluma yansımasını, hakkındaki söylenecek olan sözleri ve düşünceleri gayet iyi bildiği halde --önce kendisini kenara çekmiştir--. ne zaman ki ayet iner emir vaki olur o zaman ilahi emre uyar.
evet zor bir iştir yapılan. çetin bir imtihan vesilesidir. o alemlerin peygamberi (s.a.s.) yüzünün akıyla --şerefiyle namusuyla-- imtihanı kazanmıştır. bu hususta müslümana düşen ve yakışan konu hakkında ileri geri konuşmamak kendi kafasınca hüküm vermemektir. hatta kalbinden bile asla sui zann etmemektir.
diğerlerine gelince; herkes kendi karakterine göre hareket eder. fakat hesap günü herkesin hesabını allah (c.c.) görecek. bizde bekliyoruz ve hep birlikte görcez hz peygamberin aleyhine konuşanların halini ahvalini.
islam'ın insanlığın icat ettiği en güzide kurumlardan birisi olan evlat edinme kurumunu tasfiye etmesine vesile olmuştur. olayın bu yönü çok dile dolanan magazin yönünden daha mühimdir.
en acısı bu kötülüğü yapan kişinin kendisinin de bir yetim olmasıdır. amcası ebu talip "benim hanım ve kızlarım sana namahremdir" deyip, kendisini evine alıp, yetiştirmekten vazgeçseydi hali nice olurdu?
sonra? "efendim islam yetimlerin kollanmasını emreder" filan falan... evlatlık kurumunu tasfiye edeceksin, sonra yetimlerin kollanmasından bahsedeceksin!.. peygamberin hayat hikayesinden de anlaşılacağı üzere yetimleri kollamak için insanların islam'a ihtiyacı yoktu.
Hayır benim anlamadıgım böyle çok öznel bir olayın neden kuran da geçtiği..
Sadece bu da değil azhab 53. Ayette peygamberin evine izinsiz girmeyin yazıyor.
Yani tüm dünyaya inanılması ve onda yazanların uygulanması için gönderilen son din kitabında bu kadar öznel olaylara neden yer verilmiş daha tüm dünyaya hitap eder ayetler olması gerekmiyor muydu ?
Olayın gerçekleşme nedeni o dönemlerde köle evlat eşi de aynı şekilde kızı sayılırdı yani sahipleri ile birbirlerine helaldiler.bu geleneği kaldırmak için allahın emri ile peygamber efendimiz kölesi zeydin karısı ile evlenmiş böylece bu gelenek ortadan kalkmış.
Ayrıca yaşının küçük olduğunu söyleyenler arap geleneğinde kızların yaşı ergenliğe girdikten sonra hesaplanırdı evet zeydin karısının 13yaşlarında olduğu söyleniyor bu bizim çağa uyarlandığında 24 yaşına denk geliyor.
Dahası var peygamber efendimiz zeydin karısı ile evlendikten sonra onu gündüzleri ihtiyacını karşılamak dışında hiç bir şekilde başka nir ilişkiye girmemiştir bunları hadislerden öğreniyoruz haberiniz olsun diye söylüyorum.
bir gerizekalının bir kara cahilin anlayabileceği olaylar değildir bu olaylar.
siz var olan yaygın bir anlayışı değiştirmenin ne kadar zor olduğunu bilemezsiniz.
bu tür büyük işleri başarabilen insanların ismini bugün siz de ben de ezbere biliyoruz ne yaptıklarını neleri başardıklarını biliyoruz. dostu düşmanı herkes bu adamlara saygı duyuyor. tek kesim hariç, gerizekalı cahiller.
atatürk, türkiyede var olan ve bizi -500 yıl geriden getiren bütün saçmalıklardan kurtarıp muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak için ülkeyi olması gereken yola soktu.
fakat bugün gelinen noktaya bakarsak bu şerrefsiz gerizekalılar, cahiller sürüsü yine yapacaklarını yaptılar ülkeyi sahtekar dincilere teslim ettiler. Aferin size sizden adam olmaz. bir daha atatürk felen beklemeyin.
inşallah gelmezde çekersiniz o yaptığınız seçimin sonucu. elinde kur'an meydanlarda oy isterken orospu çocuğu gibi koştuğunuz günler aklınıza inşallah o zaman gelir.
herif sizi kendi ülkenizde mülteci yaptı hala akıllanmadınız.
Bundan 1500 sene önce de olağanüstü bir olaydır.
Evladını boşatıp, gelininle evleniyorsun sonuçta. O devirde insanlar evlatlık da olsa olayı böyle görüyor.
Öyle olmasaydı, bu alışılmadık durumu toplumun gözünde meşru göstermek için sırf bu olaya özel ahzab suresi 37. Ayet yazılmazdı:
--spoiler--
Hani sen, Tanrı'nın kendisine nimet verdiği ve senin de kendisine nimet verdiğin kişiye: "Eşini yanında tut ve Tanrı'dan sakın" diyordun; insanlardan çekinerek Tanrı'nın açığa vuracağı şeyi kendi nefsinde saklı tutuyordun; oysa Tanrı, kendisinden çekinmene çok daha layıktı. Artık Zeyd, ondan ilişkisini kesince, biz onu seninle evlendirdik ki böylelikle evlatlıklarının kendilerinden ilişkilerini kestikleri (kadından boşandıkları) zaman, onlarla evlenme konusunda inançlılar üzerine bir güçlük olmasın. Tanrı'nın buyruğu yerine getirilmiştir.
--spoiler--
Kişiye ve olaya özel bu Ayetin hepsi aynı kapıya çıkan, onlarca farklı meali buradan okunabilir.
Hangi orospu çocuğu sevdiği, hallendiği kadını kölesinin ,akrabasının altına atar ,oradan alıp kendine karı yapar ,hayretler içinde kaldığım konudur. Birde demek ki bazılarının babası evlenmeden önce anasına hallenmiş!