tam adı zeplin pub & delicatessen olan, yaklaşık bir yıl önce kadıköy moda caddesi üzerinde açılmış ve en çok da zengin bira menüleri ile dikkat çekmiş olan mekan. aradığınız her birayı bulabileceğiniz bir yer olmasına rağmen fiyatları biraz pahalıdır. mekan küçük olduğundan cuma ve cumartesi akşamları önü her daim kalabalık olur. avrupa'da olduğu gibi ellerinde içkileri sokaklarda sohbet eden insanlara rastlayabilirsiniz. tabii bu durum, tüm kaldırımlar gençler tarafından işgal edildiği için mahallede yaşayanların tepkilerini çekmiyor değil.
sonuç olarak; kadıköy'de gidilebilecek mekan sayısını arttıran, hoş ve şık bir mekan olmuş kendileri.
artık kadıköyden başka birkaç yere açılan ve benim de yakın zamanda selamiçeşme şubesini ziyaret ettiğim mekandır. genel olarak dekorasyonunu beğendiğimi söyleyebilirim. kuruluşundan beri belli bir kesime hitap etme kaygısı yaşadıkları için fiyatlarının görece yüksek olmasını bir eleştiri olarak dile getirmeyeceğim, bu en nihayetinde arz ve talep dengesinin ortaya çıkardığı bir durum. fakat yaptıkları en büyük yanlış; üst segment bir müşteri profili hedeflemelerine rağmen bu profile son derece vasat bir servis sunmaları ve bundan ısrarla vazgeçmemeleridir. (kadıköy şubesine de birkaç kez gitmişliğim vardır) servis deyince aklınıza garsonları gelmesin, zira genel olarak güler yüzlü ve yardımcı garsonlar ile karşılaştım zeplinlerde. paradoks ise şurada; ben şahsen bira ve viski konusunda en mütevazı tabirle ortalamanın üstünde bilgi sahibiyim. burası da kendini elit bira ve viski barlar arasında konumlandırmakta ve başta da bahsettiğim gibi üst segment müşteriye hitap etmeye çalışmakta. hali ile bu müşteri grubunun en azından küçük bir kısmı da içkilere dair özel ilgi sahibi olabilir, yada en azından bazı ritüelleri, kendine ait yeme içme alışkanlıkları olabilir. yani özetle istediği içkiyi bilip, tanıyabilir veya tam olarak nasıl yapıldığını merak edebilir yada tercihi belli bir şekilde yapılmasıdır, onu talep edebilir. daha somutlaştırmak gerekirse; örneğin bir meyveli kokteyl istersiniz, içinde kullanılan meyvenin taze sıkma mı olduğuna dair basit bir sorunuza cevap almanız zeplin de zul olur; garsonlar genelde bilmez olur; barmene sorun dersiniz, barmen kendi işine karışıldığına dair korkunç bir kompleks içine girer, cevabı paylaşmaz, kıvırır da kıvırır. buz koymayacağınız için soğuk bardakta viski istersiniz, alacağınız cevap "prensiplerimiz gereği bardak soğutmuyoruz" gibi fantastik seviyelerde olur.
sanırım garsonlara en ucuzundan bir eğitim yada kulaktan dolma olarak verdikleri bira ve viski menüsüne dair yalan yanlış bilgileri öğretmeye harcadıkları enerjiyi gerçekten bilinçli müşterilerle adam akıllı iletişim kurmaya ve özellikle barmenlerini müşterilerle makul ilişkiler kurmaya, en azından konuşmaya tenezzül etmelerine harcamaları akıllıca olur. müşteriye öcü gibi değil o iş yerinin ve dolayısıyla da kendilerinin (barmen, garson, işletme müdürü vs.) çalışmaya ve para kazanmaya devam etmelerini sağlayan kişiler olduklarını düşünerek daha pozitif davranmalarını öğütlerim naçizane.