misi köyü zirvesinde hadi dereye girelim dediğim anda ayakkabılarını çıkarmaya başlayan yazardır. * dere yoldaşımdır. tanıdığıma sevindiğimdir. iyiki buradadır. ****
selam eden ve bir daha asla buraya geleceğini düşünmediğim yazardır. kırılmıştır. kalbi kırık yazardır. çoluk çocukla uğraşmayıp şerefiyle gitmiş yazardır.
ne de çok severdin lodosları rüzgar saçlı kız. seninle lodoslara özlem duyduğumuz bir gün tanıştık ve ömrünce lodos görmemiş birine lodosları anlatıp durduk. ılık ılık işlerdi içine Bursa'nın lodosları ve kanser gibi işlerdi bütün vucuduna.
bir başkaldırışın simgesiydi kızıl saçların asırlar öncesinin denizcileri gibi ince bir çizgi halini alırdı gözlerin ufuklara bakarken sanki biraz sonra ruhunda kopacak fırtınaları görürcesine...
Yüz yıllık bir çınar edasıyla durdu her olayın karşısında. Sanki kendisi çok büyük bir şeymiş gibi. Yeri geldi devirdi yeri geldi devrildi.. Minicik bedeni, koccaman kalbiyle her şeyi anlamaya, yaşamaya çalıştı. Becerdi de sanırım.
Kızıl saçlarına yazın son güneşi vururken, kafasında kimbilir kaç bin tilkiyle gülümsüyor hınzır hınzır. Gidişi daimi sanmayın, eğer tanıyorsam onu fırlar gelir bir yerlerden.
kulağında kulaklığı ve umursamaz tavırlarıyla tanımamazlıktan gelmenin kitabını önce yazabilecek , ardından sponsor bulup bu kitabı pervasızca bastırabilecek bir yazar simulasyonudur.