film bittikten sonraki birkaç gün kendinizi toplamayı başaramayabilirsiniz. vizyona girdiği ilk haftalarda izleyip, hâlâ etkisinden çıkamadım. sinema salonundan çıktığımda ise gözyaşlarımı durduramıyordum.
öyle ince, öyle hassas bir toplumsal yarayı kanatıyor ki... Kimsenin bedenine karışmaya hakkımızın olmadığı şu dünyada, tercihleri sırf toplum normlarının ötesinde diye canından olan bir genç. umudunu yeşertmeye çalışırken, umudu kana bulanan ahmet.
ahmet'in katilinin (-babasının-) hâlâ bulunamaması ise başka bir acı.
yönetmenliğini, caner alper ve mehmet binay'ın paylaştığı zenne, eş cinsel olduğu için babası tarafından öldürülen fizik öğrencisi ahmet yıldız'ın hayatından esinlenilerek oluşturulan mükemmel bir drama filmi. 2011 altın portakal film festivalinin, en çok ödül alan filmidir zaten. haketmiştir. kerem can'ın muhteşem oyunculuğu filmi daha güzel kılıyor. özellikle kerem can'ın dans ettiği sahneler müthiş. filmin müzikleri de olağanüstü, zaten zannedersem baba zula hazırlamış, kötü olma ihtimali de yok.seçimlere saygı duyulması gerektiğini en güzel anlatan türk filmlerinden, en iyi türk filmlerinden.
Eşcinsellik sanattan, cinsellikten ve aileden uzak olmadığı gibi, eşcinsel insanların askerlik sorunu da söz konusudur. Filmde bu konulara yer vermelerini oldukça anlamlı buldum. Sakıncalı görmedim.
Değerli bir çalışmadır fikrimce.
--spoiler--
Dikkat çeken bazı kısımlar var bence. Ahmet'in yaşça kendinden büyük bir erkeğe ilgi duyuyor. Bıyık bırakmasını ve kilo almasını istiyor. Sevgilisi "sanki beni birine benzetmeye çalışıyor gibi" diye değerlendiriyor bu durumu.
Filmin sonunda Ahmet'i küçükken babasının dizinde ve şimdi sevgilisinin dizinde yatarken görüyoruz. Babasıyla sevgilisinin benzerliği söz konusu.
Freudian bakış açısı, kız çocuklarının babalarına benzeyen erkeklere ilgi duyacağını öngörürdü. Eşcinsel bir erkek çocuk da babasına benzeyen bir erkeğe mi ilgi duyar acaba?
Ahmet'in annesi, obsesiftir. Kire pisliğe tahammülü yoktur. Oğlu eşcinselse, pistir. Temizlenmelidir.
Sonra görüyoruz ki eşine "ibne" diyerek hakaret ediyor. "Armut dibine düşer" diyor. "Ben bugün de oğlan doğururum ama erkek lazım" diyor yumruğunu sıkarak. Sonra eşinin penisini tutarak "güç yok mu burda, hani nerde?" diyor. Sonra adam önündeki bezi dizlerinin üzerine adeta penisini saklar gibi örtüyor ve onu yavaşça katlıyor. Çok muntazam, tıpkı bir kadının yaptığı gibi. Ben Ahmet'in babasının da eşcinsel olduğunu düşündüm. Eminim hatta. Eşim ise adamın antropozda olduğunu ve kadının da oğlunu öldürmediği için eşine öfke duyduğunu düşündü.
Ahmet'in babası öldüğünde Ahmet'in annesi, eşinin altından kanlı seccadeyi çekip, banyoya götürüp yıkıyor. Bence bu davranış, kadının öfkesini ve nefretini obsesyonla göstermesi. Obsesyonun böyle bir yanı olduğunu hiç düşünmedim, şahit de olmadım. Ancak çok hoşuma gitti.
ilk eşcinsel cinayet sayılan ahmet yıldız'ın hayatını konu alan 2012 yapımı film. dürüstlük bazen öldürür mottosuyla insanları etkilemeyi başaran yapım Altın Portakal'dan en iyi ilk film, en iyi görüntü yönetimi ve SiYAD en iyi film dahil 5 ödülle dönmüştür.
kolay kolay gözlerim dolmaz bir filmde, engel olamadım kendime zenne'yi izlerken..
insanlar ne kolay yargılıyor birbirlerini ne kolay infaz ediyorlar oğullarını, evlatlarını, dostlarını.
saygı mı?
yalnızca 5 harf.
aşk mı?
kadın ile erkek arasındaki sıcaklık. evet yalnızca kadın ve erkek arasında.
erkek mi?
15 cm penisini vajinaya sokana kadar.
hayat mı?
birileri tetiğe basana kadar.
cinsiyet belki de tamamen toplumun öğretileri. siz değil misiniz kız çocuğa barbie oynatıp erkeğin eline araba ve silahı tutuşturan siz değil misiniz zorla kıza pembeyi erkeğe maviyi giydiren! siz değilim misiniz "aslanım, aslan oğlum" diye seven? siz değil misiniz daha 5 yaşında önündekinin pipiden başka bir şey olmadığını bilmeyen çocuğa pipisi ile övünmesi gerektiğini, onun "erkek" olduğunu zorla benimseten daha da kötüsü erkekliğin önündeki "pipisi" demek olduğunu öğreten siz değil misiniz?
nerede kaldı duygular, hisler, tercihler?
tercihler..
size göre olamaz değil mi? bir erkek nasıl olur da başka bir erkeğe bir şeyler hissedebilir?
4 harf..
i,b,n,e..
"ibne"
size göre ibne bize göre aşk..
sizin aşklarınızdan çok daha dürüst çok daha mert!
filmdeki binbaşılara ne demeli? o kadar okumuş etmiş adamlar değil mi? salt ezberden öteye gidememiş okudukları belli ki.
filmde gösterilen askerlik alımı sırasındaki olayların doğru olduğuna inanmak istemiyorum.
ne zaman bitecek savurduğunuz ön yargılar?
ne zaman bitecek zorla dayadığınız toplumsal roller?
ne zaman bitecek töre cinayetleri?
ahmet yıldız..
hiçbir erkeğe duymadığım saygıyı sana duyuyorum.
ruhun şad olsun.
film bittikten sonra bile gün boyu aklında hiç çıkmayan ve hüzünlendiren bir film. gerçek olaydan yola çıkıldığı için insanın içini bir kez daha burkar.
(bkz: karısını kızını düğünde oynatan deyyustur) *
yukardaki bakış açısının sonucunda ortaya çıkmış eksik olası vahim bir durum. demek ki oynamak bizim genlerimizde var ve dinsel kaygılarla önüne geçmeye çalıştığınızda sapık gibi görünmekten bile çekinmiyoruz.
ne saçma bir ülkede yaşıyoruz, komutanın can'a "lan senin baban ne diyor bu ibne haline" demesi. ulan sen nasıl komutansın nasıl bir insansın.*
alman daniel'in "dürüst olmak çok önemli dürüst olmalısın ahmet." demesi ve avrupalı bakış açısını bize göstermesi. anlayamaz ki onlar nasıl anlayacaklar ki. "onlar senin ailen ahmet seni seviyorlar." böyle seviyorlar işte çocuklarını kendi inançları, kendi istekleri olmadı diye öldürebilecek kadar. bu kadar ağlamamıştım hayatımda hiç bir film için. herkesin izlemesi gerek bence.
can'ı canlandıran oyuncu kendisine hayran oldum. (bkz: kerem can) ayrıca bu karakter izleyenler bilir, queer as folk'daki emmet honeycutt karakterine benziyor. o yüzden ayrı bir sevdim.
ahmet'i canlandıran oyuncu (bkz: Erkan Avcı)
Daniel'i canlandıran oyuncu (bkz: Giovanni Arvaneh)
can'ın annesini canlandıran oyuncu (bkz: Tilbe Saran)
can'ın abisi cihan'ı canlandıran oyuncu (bkz: Tolga Tekin) yavşak kelimesini söyleme biçimiyle gönüllere taht kurdu.
can'ın teyzesini canlandıran oyuncu (bkz: Jale Arıkan) kendisi yenge rolünde veda adlı dizide oynamakta.
can'ın teyzesinin sevgilisini canlandıran oyuncu (bkz: Erdal Yıldız) uçurum adlı dizide kötü adamı oynamakta.
ahmet'in annesini canlandıran oyuncu ki o karaktere öldüresiye gıcık olup erol taş'a domates atan insanlar gibi bu kadına da ben domates atmak istemişimdir ama yapmam tabi ki. (bkz: Rüçhan çalışkur)
ahmet'in babasını canlandıran oyuncu (bkz: Ünal Silver) gerçekten çok iyi bir adam ve kızınında eşcinsel olduğunu açıklamış.
konu olarak oldukça iyiydi, türkiyenin büyük bir sorununu ele almışlar. izlerken duygulandım aileme söyleyemediğim bazı gerçekleri filmdeki karekterlerle özleştirdim. benim için güzeldi, mesajlar oldukça net ve kararlıydı.
sinemada zamanında izleyemediğim ve bu yüzden kendime kızdığım filmdir.
türkiyenin ilk gay filmidir. tabu olmuş bir gerçeği devrimci bir duruşla çok geç kalınmasına karşın ele alma cesaretini göstermiştir. devamı gelmelidir. çünkü türkiyenin kanayan gizli yarasıdır homofobiklik.
eşcinsel olduğu için öldürülen ahmet yıldızın hayatından esinlenerek uyarlanan film. 2011 antalya altın portakal film festivalinde 5 ödül kazanarak yılın en çok altın portakalını kazanan film olmuştur.
nefret cinayetlerine kurban giden insanların hayatlarını konu alan filmlerin türkiyede de yapılması beni çok mutlu etti. film 2008 yılında gay olduğu için babası tarafından öldürülen ahmet yıldızın hikayesini anlatmaktadır. bir babanın oğlunu sırf cinsel eğiliminden dolayı öldürmesini hazmedemiyorum. öldürdüğün kişi senin öz oğlun farkında mısın? senin canından, senin kanından. her ne olursa olsun, ne yapmış olursa olsun oğlunun arkasında durmalısın. bir insanı suçsuz yere öldürmek nasıl bir zihniyetin ürünüdür. sırf gay olduğu için yaşam hakları ellerinden alınan insanlar var. insanlar eşcinsellik konusunda hala bilinçsiz.
özelliklede türkiye eşcinsellik hakkındaki tabularını yıkmak zorunda. her gün yeni bir nefret cinayeti duyuyoruz. bu insanları hangi hakla öldürüyorsunuz? üstelik öldürülen insanların çoğunun katili hala sokaklarda elini kolunu sallayarak gezmekte. eşcinsel davalarında ki tüm sır perdeleri açılmalı. bu insanlar hem suçsuz yere öldürülüyor hem de katilleri yakalanmıyor. bugün hiç acımadan kendi oğlunun canına kıyan, yarın bir gün sana neler yapar bir düşün istersen.
bazı yerler yavaş gitse de özellikle son yarım saat çok akıcı gidiyor. bir de gerçek hikayeymiş. film varlıklı bir Kürt ailesinin tek ve gay oğlu hakkında. bence mutlaka izlenmeli.
ayakkabıcılıkta kadın ayakkabısı için kullanılan terimdir.
Zenne ayakkabılar değişik ökçe yüksekliğinde olurlar, ayakkbıcılar ayakkabının ökçe yüksekliği için pont tabirini kullanırlar, 3 pont, 5 pont, 7 pont gibi, en yüksek ayakkabı 17 pont olur ve genellikle sahne sanaçıları kullanırlar. Halk arasında dolgu topuk denilen ayakkabılara ise tank ökçe denir, tank ökçelere eskiden feta ökçe de denirdi, eski ayakkbıcılar bilir bu terimi. Bir de platform denilen ayakkabının ön kısmını yükselten tür var, buna da poliüretan denir. Zenne ayakkabıda çok fazla alt tür var tabii ki, rok, atom, aynalı ökçe, ve gibi...
