"Şüphesiz Allah adaleti, iyiliği ve yakın hısımlara muhtaç oldukları şeyleri vermeyi emreder."(Nahl, 16/90).
"Ölçü ve tartıyı tam yapın. insanlara mal ve ücretlerini eksik vermeyiniz." (A'râf, 7/85).
Hz. Peygamber (asv) bir hadiste şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse bizim işimize tayin olunursa, evi yoksa ev edinsin; bekarsa evlensin; hizmetçisi yoksa hizmetçi ve biniti yoksa, binit edinsin. Kim, bunlardan fazlasını isterse o, ya emanete hıyânet eder veya hırsızlığa düşebilir." (Ebû Dâvud, imâre, 10; Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 299).
Burada, ücret ve maaşların, işçi, yahut memur kesimine sağlaması gereken hayat seviyesine işaret edilir. Buna göre, işçi ücretinden; memur maaşından yapacağı tasarruflarla makul süre içinde ev edinebilmeli; bekârsa evlenebilmeli; bakan, vali veya hakim gibi sosyal çevresi hizmetçi istihdamını gerektiren bir meslekte çalışıyorsa hizmetçi edinebilmeli ve gerektiğinde bir araç satın alabilmelidir. Ayrıca, bu aracı rahat kullanabileceği ekonomik bir ortamın meydana gelmesi de amaçlar arasında sayılabilir. Gerçekte, işçinin ürettiği ekonomik değerlerin bedelleri içinde, bu sayılanları karşılayacak ölçüde emek bedeli vardır. (Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere islâmî Yaklaşımlar, Istanbul 1988, s. 166-176).
Beşinci Raşid Halife Ömer b. Abdülazîz (ö. 101/720) işçi kesimine şöyle seslenmiştir:
"Herkesin barınacağı bir evi, hizmetçisi, düşmana karşı yararlanacağı bir atı ve ev için gerekli eşyası olmalıdır. Bu imkânlara sahip olmayan kimse borçlu (gârim) sayılır ve zekât fonundan desteklenir." (Ebû Ubeyd, el-Emvâl, Nşr. M. Halil Hurras, Kahire 1388/1968, s. 556).
Kısaca, bu ölçüler içinde temel ihtiyaçlara göre, çeşitli san'at ve meslekler için belirlenecek ücret veya maaş, eşya fiyatlarında meydana gelebilecek artışlar oranında, ücreti yeniden belirleme hakkı doğar. Belirtilen standarda ulaşıncaya kadar işçi ve memurlara ev yerine kira yardımı -lojman-, evlenme yardımı, binit yerine servis aracı temini yapılmalıdır.
işçi çalıştıran, işçisinin maaşını onun mesken alabilmesi, evlenebilmesi, araç satın alabilmesi esasına göre belirlemek zorundadır. Bu kriterler, işçi çalıştıranın, işçi maliyetinin yüksek olması nedeniyle lükse yönelmesini önleyen bir tüketim modeline tabi kalarak yaşayacağını gösterir. Zenginler, lüks tüketimlerini arttırarak yaşarlarsa, işçilik maliyetlerini de arttırmış olacaklarından basit yaşamayı tercih etmek zorunda kalacaklardır. Bu, emtia fiyatlarını düşürür; lüks emtia tüketilmediği için toplum homojenleşir.