eskiden zengin bir insanda olan bir tüketim maddesi fakirde yoktu, yaklaşamazdı.
araba mesela. zenginde vardı, fakirde yoktu.
şimdi herkeste araba var.
bu fakirler açısından iyi ama zenginlerin artık sıkılmaya başlayacağının göstergesidir.
düşünsene zenginsin ama kendini farklı hissetmek için alabileceğin bir tüketim maddesi yok.
temelinde yüzyıllardır tüm tüketimler üç aşağı beş yukarı aynıdır.
zengin de yemek yer, fakir de.
ha zengin havyar yerken fakir bulgur pilavına ekmek banar.
fakir kuş serisine biner zengin tok kapı sesine de tav olmaz.
fakir yine zenginle aynı şeyleri yapar ama sürdürülebilirlik olmaz. yani zenginin bindiği arabaya biner binmesine de birkaç günlüğüne kiralık olarak.
velhasıl her şey herkeste var da, işlevi önemli. yani zengin sıkılmaz hatta bunların farkında bile olmaz siz çok da şeapmayın.
mevzu sadece pahalı cep telefonları, araba falan ise zenginin fazla üzülmesine, sıkılmasına gerek olmayan sorunsaldır. evet zenginde araba var ama ondaki araba sıfır lira borç ile alınmış 300-500 bin hatta 1-2 milyon liralık arabalar. zengin olmayanın altında ise 50 ile 100 bin lira arası değişen fiyatlarda araba var ve o arabanın parasının en az "yarısını" faiz ödeyecek şekilde bankalardan bir tanesine borçlanarak almış.
yani buradaki amaç gelirimiz yükseldi artık fakir yok herkesin arabası falan var demek ise erbakan gibi "hadi oradan hadi oradan" derim. eğer amaç zenginlerin sıkıntısı ise "bana ne ulan zenginin eğlencesinden bir çoğu beter olsunlar" derim. çünkü özellikle son 15-20 senede peydah olan zenginlerin çoğu o paraları helal yollardan kazanmadı. siyasetteki mevzuları biliyoruz hepimiz.. adamlar sabahları avokado yiyip brezilyadan getirttikleri ve fincanı 100 liraya gelen kahvelerini veya bilmem kaç bin liralık beyaz çaylarını içerken ben şirkette poğaça gömüp 2.bardak çayı bitmeden alayım derdinde isem bana ne zenginin sıkılmasından *
