Elinde iphone, özel okulda burssuz okuyordur ama konu sosyalizm olunca "ağbi kapitalist sistem kahrolsun sonuna kadar sosyalizm" diye naralar atar. Bu tipler çok güldürücüdür. Kendiyle çelişme bu kadar olur.
Normaldir. Paşa sen ne istersin sana verelim? Mali mulku satip sizin fakirhaneye tasinsinlar sen bak olur mu? Para yi da sana bagislariz kollarini keser dilendirirsin. Nasil mantik bu? Zengin diye sosyalist olanayacak sana mi dustu bunu yargilamak. Seviyeye bak ya.
kendi kendisine göre aleni gaspçı tiptir. sistemin kaymağını yerken entelektüel, edebiyat, sanat anlamında tat almak ve zavallı anlamsız hayatına renk katarak tatmin olabilmek ve kafasında oluşturduğu ötekilere karşı kibrini sık sık kusmak için fırsat kollayan tiptir.
kendisi, zenginliğin diğerlerinin hakkından çalınarak ortaya çıkan bir gasp olarak gördüğü halde bilerek gasp ettiği şeylerin tadını çıkarır. sonra ona buna samimiyet dersleri vermeye kalkar. riyakar, ikiyüzlü.
Bizatihi Karl Marks ve Fredrich Engels'tir...Okuyun öğrenin önce...
Marx'ın babası "10 odalı evde yaşayabilecek" kadar gariban (!) büyük bir avukattı. Ayrıca Marx ünli Philipps firmasının kurucuları ile akrabadır,aynı aileye mensuptur, yine bu aile dönemin Avrupa'daki en önemli bankerlerinden olan Benjamin Philips'i de içinden çıkarmıştır.
işte Marx böylesine gariba (!) bir aileye mensuptu...
Frederich Engels'e gelirsek... Engels'in babası dönemin önde gelen fabrikatörlerinden birisiydi desek sanırım yeterli olacaktır bu başlığı açan bünyeler için...
Bu memlekette de sol/sosyalist geleneğin önde gelen isimleri olan- Deniz Gezmiş,Mahir Çayan,ibrahim Kaypakkaya- zengin olmasa da "küçük burjuva" ailelelerden gelirler... Hiç birisi "ezilmiş proleter" sınıfa dahil değildir...
O nedenle zengin olup sosyalistim demek salaklık değildir, tam tersi zengin olmak daha fazla okuma,araştırma yapma sosyo-kültürel seviyenizin yüksek olması imkanını size sağlayacağından sizin bilinçli olma oranınız artar ve "Allah,din,kitap" ile siyasal islamcı, "Vatan,millet,sakarya" ile kolayca milliyetçi, "liberal ekonomi,özel teşebbüs hürriyeti,yabancı sermaye" söylemi ile kolayca merkez sağcı olunabilecekken ciddi bir teorik altyapı isteyen sosyalizmi benimseyebilmenizde/anlayabilmenizde size yardımcı olan bir unsur olur...
zengin olmaya mecbur olan bir tip olabilir.
şunu öncelikle belirtmek isterim, zengin olmaktan kastımız türkiye'nin önde gelen patronlarından birisi olmaksa zengin olup haysiyetliyim diyen tip diye başlık açabiliriz ve bu durumu yadırgamamız gayet olağan olur.
ama adam/kadın, babasından dedesinden kalanla ya da çalıştığı işten aldığı maaşla - ki yüksek maaşlar da bir grubun sömürüsü sayesinde vardır da mesele şimdi bu değil- çoğunluğa göre daha varlıklı ise orada durmak lâzım.
çok ama çok basit olarak, "sağlık harcamaları" endişesi dahi bu kişiyi mazur görmemize sebebiyet verir. devletin her ilacı, her sağlık hizmetini herkese ücretsiz vermediğini biliyoruz. e şimdi ne yapsın bu kişi? çocuğu nadir karşılaşılan bir hastalık geçiriyor ve devlet çocuğunun ilaç ve tedavi masraflarını üstlenmiyorsa bu adamın çaresi ne?
insanları ta'n etmekten ziyade insanları takındıkları tavıra, yaşamak zorunda kaldıkları hayata mecbur eden sisteme yöneltin oklarınızı.
marx'in nefesi acliktan kokuyordu diye de dusunebilir bence baslik sahibi. zenginlik fakirlik degil haksizligin karsisinda dimdik durmaya bakar. che hem zengin hemde doktordu dediğine göre boş insan.