camdan bakkala seslenip alış veriş yapmak olacaktır. 30 küsür senedir sıradan vatandaş olarak yaşadıktan sonra zengin olsan ne kadar şımarabilirsin ki lan. 10 metre ötedeki bakkala seslenip şunu getir bunu getir diyememişiz hayat boyu aşağı inip gidip almışız haşortmanla falan..
işlek bir caddede dönerci dükkanı açmak istiyorum. Dürümü 3 liradan ayran, kola gibi içecekleri 20 liradan satmak için. Her yere şok şok şok büyük kampanya döner 3 lira pankartları yapıştırıp, ulan acaba ne eti bu amk diye bir saniye bile düşünmeyecek olan aç gözlü insanları keklemek istiyorum sözlük.
ulan nasıl olsa döner 3 lira içecek de en fazla 1-2 liradır amk diyecekler ve çoğu ekmekle içeceğin sonunu aynı ana denk getirmek için çabalamayıp ikişer belki üçer tane içecek alacak. Yiyip içtikten sonra kasada yüzünde yavşak bir gülümseme olan zengin beni görecekler ve hesabı söyleyince hayatlarının şokunu yaşayacaklar.
Tabii bu dükkan en fazla 1 hafta işleyecek sonrası da pek sikimde değil açıkcası. Ne de olsa zengin değil miyim amk 1 hafta milleti trollemek için bir dönerci açmışım çok mu yani? Parayı hayattayken piç etmeyeceksek ne anlamı kaldı ki zengin olmanın?
Gerçi benim gibi düşünenler asla zengin olamayacak biliyorum. neyse bizimki de hayal işte.
kendi kendime sokakta, çevrede, mahallede belirlediğim gariban kesime yardım etmek isterdim. ama şöyle mesela; evde eşin dahil kimse bilmeyecek. senle o kişinin arasında ölene kadar sır kalacak. hatta yardım ettiğini dahi unutacaksın. kimseye bir şey söylemeden, gizliden gidip para verip, o insanı da bir daha görmemek üzere oradan ayrılmak isterdim.
bunu periyodik aralıklarla, mesela her hafta bir kez filan yapmak isterdim çok param olsa.
(bkz: hayallerde bile fakir olmak)
Neden Hem zengin olup hem ufak şımarıklıklar yapayım ki?
Yani neden ufak... Niye? zenginim yahu, bırakın beni, eşşek kadar şımarıklıklar yapayım.
Kahvaltıyı barcelona' da, beş çayımı londra' da inceceik bone china porselenlerinde içeyim olmaz mı?