elbette vardır ancak son dönemde en feminist geçinen kadınlar bile özellikle sosyal medya üzerinden ''tek taşımı kendim mi alacağım ya :D'' sohbeti yapıyorsa bir sorun var demektir. tüm genellemelere karşı olsam da yüksek çoğunluk üzerinden gideceğim.
erkek kendi hayatının ve karısının hayatını idame ettirebilmek için yaşamının her döneminde çalışmaya mahkumken kadınlar neden en ufak zorlukta bundan uzaklaşıyor, rahat bi yaşamın arzusuyla tutuşuyor ? üniversite döneminde ''bütün erkekleri öldüreceyiz'' diye dolaşan, okuyan, mücadele eden kadın arkadaşlarım dahi en sonunda ''sikerler ya'' deyip rahat edeceği hayata erişmeye çalışıyor.
bu ikiyüzlülüğün ve yavşaklığın toplulumuzda olmasından dolayı ne kadar şaşırmasam da can sıkıcı hadiselere gebe oluyor.
kadınlarımızın bu tutumu, yüzyıllardan beri süregelen ataerkil toplumdan sıyrılmaya çalışmak, beceremeyince de içinde yok olmaktır. halbuki ataerkil toplumu eleştirirken en sonunda yine o topluluğu oluşturan yegane etmenin kadınlar olduğunu ne zaman anlayabileceğiz ? bu olaylarda kadınları suçlamakta yapıcı değil. sorunun değil, çözümün parçası olma dileğiyle...
konuyu yine feminizm'e götüren, türkiye üzerinden eleştiri yapan idior beyanatı. feminist bir kadının amacı kocasının eğitimli,kültürlü biri olmasıdır. yani gidip kadın düşmanı hanzoyu eş diye alamaz,yanlışlıkla alırsa boşar. ona bakarsanız ev hanımlığı ev erkekliğinden daha mantıklıdır, örnek olarak bir kadın çalışsa koca da ev de otursa koca anca evin içine sıçıp durur, kadın akşam işten eve gelince evi temizleyen yine o olur. zengin kadın arayan mı yok? hahahahah. fakir bir erkeğin amacı da zengin kadın aramaktır, ancak bu fakir kadının zengin koca araması kadar dile getirilmez.