4.levent'de saphire binasının dibinde saat satan senegalliyi diğerlerinden ayırdığım işportacılar bütünü. nerelisin dedim, afyon kanka dedi lan. herif taşak muhabbetini öğrenmiş hem de o biçim; sevimli de bir yüzü var ipnenin. sanki webster büyümüş te gelmiş saat satmaya amk!
kendi ülkemde bir zenci tarafından kazıklanmış durumdayım.
geçen bu çikolatalardan birinden saat aldım.(şekli güzel saatler bilirsiniz)
taksim'de bambi cafe'nin önünde gözüme çarptı bir tanesi(zaten sempatik tipler) (oglancı olarak algılamayın ha beni)
az buz türkçe öğrenmiş.
bu ne kadar dedim.
abi bu 25 dedi.ve ekledi armani birdenbir dedi.
birdenbir ne birebir''dir o dedim içimden ve gülümsedim.
düz 20 olsun dedim.
tamam abi dedi.direk tamam deyince kazıklandığımı hissetsem de aldım.
neyse taktım zaten şekil duruyor eve geldim uyudum.
sabah uyanınca direk saatime baktım daha erkenmiş deyip kafamı tekrar yastığa koydum.
sonra olan oldu.
saat geri doğru gitmek hariç her türlü fantaziyi gerçekleştiriyor.
gece 3'te takılı kalıyor kafasına göre saati 10 dakika sonra 6'ya atıyor derken o an anladım.
20 lira için tee taksime gitmeye de üşendim. şimdi şekil olsun diye takıyorum.
geçen metrobüste biri saati sordu rezil oldum.
ceptelefonunu cebimden çıkarmak üzere yeltenirken ''ee kolunuzda var'' dedi dayı.
o çalışmıyor dedim kekremsi bir gülümsemeyle.
ulen çikolata!!!
LC waikiki kalitesinde saat satsalarda Suriyeliler gibi dilenmemeleri ve adam gibi adam olmaları sebebiyle
Takdirimi kazanmışlardır. Bu sebepten ötürü ki telefonu olan ben
Bir adet saat aldım. (1 ay dayanmayacağını bile bile)
Not:say no to racism.
taksimden başlayıp, levent e kadar giden hat üzerinde, özelliklede şişlide bolca bulunurlar. demekki kendi memleketlerinde o kadar zor şartlarda yaşıyorlar ki, gelip burada işportacılık yapmayı daha üstün sayıyorlar. bazıları sevimli mazbut geliyor, bazılarıda haddini aşmış davranışlar gösteriyor. sayıları artacağı kesin.
çok sevdigim hoş sohbetli kişilerdir, onlar ne amerikalı ne brezilyalı. onlar somali li afrikalı genellikle müslüman zenciler ve bir evde 20 kişi mülteci olarak kalıyorlar, ekmek parasının peşindeler. ve kulüplere tavsiyem o kadar para vereceğinize çıkın pazarlara toplayın bu elemanları nasıl yetenekliler?!
istanbulu mesken tutmuş satıcılardır. taksimde şöyle bir diyaloğa şahit olmuşumdur. muhtemelen torbacı olan bir çocuk saat satan arkadaşı bu işin içine sokmak istemektedir, çünkü onlar ceza alınca başı belaya girmeyecektir, zaten kimseleri olmadığından umursanmaz bu garipler. (bkz: festus okey)
+torbacı.
-zenci saat satıcısı.
+aga şimdi bizle misin?
-olmaz babacım, başıma iş alamam -yarım yamalak türkçesiyle-
+ne kazanıyon aga sen bu işten, bak cebin para görücek inan ki.
-olmaz dostum, hem iyi satıyorum saatleri, beni geçindiriyor.
+hadi len! peynir ekmek mi bu amk. iyi satıyomuş...
sahipsiz adamlardır, orda burda yatıp kalkmaktadırlar, allah yardımcıları olsun.
"herkeze beej sana üüj" replikleri ile gönüllere taht kurduğu kadar, inceden de tırstıran abilerdir bunlar. neden ben lan, neyin kıyağı bu?, gerek yok hacı tamam moral bozma denilesi has kabile çocuklarıdır.
genellikle aksaray ve laleli civarında çok fazla miktarda bulunmaktadırlar. hepsi gündüzleri çakma saat, geceleri başka bir şeyler satıyor zannedilir. ama bu insanlardan biriyle konuştuğunuzda olayın hiçte öyle olmadığını görürsünüz. genellikle afrika kökenli insanlardır ve çoğunluğu müslümandır. *
ülkesindeki her şeyi açlığı, sefaleti geride bırakıp bir umut soluğu türkiye'de almışlar. kendi ülkelerinde harcadaklarında çok iyi para kazanıyorlar aslında ama türkiye'de gerçek anlamda sürünüyorlar.
bir tanesiyle konuştum bugün. adı mounbar gibi bir şey tam telaffuzunu bilemedim. nijer'den gelmiş. ailesi varmış orada. bir yıldır türkiye'deymiş ve kazandığı paranın çoğunu ailesine yolluyormuş. bir yıldır saat satmaktan başka bir şey yapmamış. hatta aksaray ve civarı dışında herhangi bir yere dahi gitmemiş. aksaray'da bir otelde geceliği 15 liraya kalıyormuş. odasını gecee konsomatrislik yapan bir kadınla paylaşıyormuş. o yüzden odaya gece 12'den önce gitmemesi sabahta 7'den önce çıkması gerekiyormuş. otelde yemek yeme imkanı yokmuş. genellikle tavuk döner ya da simiit ile besleniyormuş. geri dönemk istiyormuş ama kaçak geldiği için şartlar el vermiyormuş. sınır dışı edilmek için yakalanmayı düşüüyormuş bazen ama öylesi daha zor diyor. geldiğim gibi gitmenin bir yolunu bulmam lazım diyor.