Düşünmemek gene de düşünmektir.
Ben düşünmeyeceğim diye düşünmektir.
Bu da bir tür düşünmektir.
Düşünmek ya da düşünmemek.
Bu ikilemden nasıl çıkılmalı?
Bazı yoga uygulamalarında zihin bir mumun ışığına ya da burnun ucuna, bakarak yoğunlaştırılıp düğümlenmeye, böylece düşünce akımının zihne girmesi engellenmeye çalışılır. Ama Zen'in yolu bu değildir. Düşünce akımına olumlu olumsuz bir katkıda bulunmaktan kaçınarak seyirci kalmak...Bir yandan da zihinde olup bitenlerin sürekli bilincinde olmak, zihnin uyanıklığını, haberliliğini sürdürmek..zen'in yolu bu.
ilhan güngören'in zen budizm bir yaşama sanatı adlı kitabından alıntıdır.
takriben su siralar 1900 yasinda olan , aslen hindistan kokenli olup , buradan cin'e ve japonya'ya yayilan bir ogreti .
bir aydinlanma arayisidir.buna satori derler .
ogretiye gore , icimizdeki bilgelik ile disimizdaki cehalet savas halindedir.
klasik dogu ogretileri gibi, fakirlikte keramet bulur. yuceltir. bizdeki tasavvuf kulturune benzer, ozellikle tumde bir ,birde butun gorme kavrayisi anlaminda..
bir donem motosiklet bakimi uzerine bir kitap cok satmisti ulkemizde meraklanip okumustuk .
hosumza giden sozleri bir kenara not etmistik.
ogretinin ustasi , piriseviyesindekiler, size aydinligin ne oldugunu anlatmaz. onun yerine karanligin altini kalin cizgilerle cizerler.
soyle bir sey:
çirkindeki güzeli görmeyen, ne bilsin
güzel denen şeylerdeki çirkinliği? ( bir zen-budizm ustasindan)
çeşitli çay zenginliği, peyzaj mimarlığı, çiçek düzenleme sanatı gibi japon medeniyetinde çok önemli yeri olan olguları japonların hayatına sokan japon budizminin bir kolu.