zelig

entry30 galeri1
    30.
  1. --spoiler--

    Filmin en yaran sahnelerinden birisi Zelig'in klu kulx klan tarafından hem kızılderiliye hem zenciye dönüşebilen bir yahudi olduğu için baş düşman ilan edilmesidir

    Öteki ise iyileşmiş olan Zelig'in toplum tarafından dışlanmasından sonra gittiği bir Yunan restoranında yemek yerken birden bire yunana dönüşmesidir.
    --spoiler--
    0 ...
  2. 29.
  3. Türünün ilk ve tek örneği olan sahte woody allen belgeseli.
    Zelig adında psikozlu bir adamın hikayesinin ekseninde izleyicisine
    Amerikan toplumu hakkında güzel bir analiz fırsatı verirken buhran dönemini farklı bir bakış açısıyla inceliyor.

    Filmden: -Ben bir psikiyatristim saplantılı paronaid üzerine çalışıyorum.
    Freudla birlikte bazı çalışmalar yürüttüm. 3 tane makalem var. :)
    0 ...
  4. 28.
  5. 1983 yapımı, başrollerinde woody allen ve mia farrow'un oynadığı woody allen filmi.
    filmden benim anladığım eleştiri şudur, ne kadar doğru anladığım tartışılır:
    sana kendin ol derler. onlarca salık verirler bunun için sana. ama onlar kendin olmadığın halini sevmiş olurlar, senin kendin olduğun hali değil. kendin olursun. sonrasındaysa seni yağmalarlar, dışlarlar, seni yok etmek isterler, sırf kendin olduğun için. sonrasındaysa çözümü kendin olmaktan çıkışta bulursun. o zaman seni tekrar sevmeye başlarlar.

    "zelig'in öz-varoluşu aslında bir varolmayıştır. kişilikten yoksun insani nitelikleri o kadar uzun zamandır
    hayatın hengamesinde kaybolmuştur ki, hep tek başına oturur, sessizce boşluğa bakarak...
    bir sıfır...
    bir gayri-insan...
    rol yapan bir ucube...
    bütün istediği uyum sağlamak, ait olmak, düşmanlarına görünmez olmak ve sevilmektir ama ne uyum sağlayabilir ne de aidiyet yaşayabilir. düşmanlarının denetimi altındadır, ve umursamanmadan durur."

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1506230/+
    1 ...
  6. 27.
  7. her an her yer yerde her an her şey olabilen adamın hikayesi.
    2 ...
  8. 26.
  9. woody allen'in muhtemelen en az konuştuğu fakat en çok anlatının geçtiği filmlerden biri olmalı.
    klasik woody allen mizahı dünya görüşüyle birleşiyor; sevilmek ve güvende hissetmek için kendi varoluşunu reddeden bi adamın hikayesi.
    hem de kendi de jazzcı olan allen'in en sevdiği dönemde; jazz çağı amerikasında.
    1 ...
  10. 25.
  11. masal gibi bi filmdir.
    kesinlikle böyle bi film izlediğinizi sanmıyorum zaten 70 dk tavsiye ederim.
    0 ...
  12. 24.
  13. Nevi şahsına münhasır bir film olması sebebiyle ölmeden önce izlenmesi gereken bir woody allen eseridir.
    4 ...
  14. 23.
  15. chameleon dansı ne kadar saçma olsa da bu film için uydurulmuş. izledikten sonra hala gülmenizi sağlayabilen mükemmel yapımdır.
    0 ...
  16. 22.
  17. woody allen'ın diğer filmlerine pek benzemez. sweet and lowdown'a yapı olarak benziyor. diyebiliriz ki, zelig'in öyküsündeki o ucubik ana özelliğinin evrenselliğine rağmen, çok göze batmayan, dikkat çekmeyen haline karşılık, woddy abimiz zelig ile insana kendince başka bir açıdan ayna tutmuş olmuştur. başkalarına benzemek, taklit etmek öğrenmenin ilk aşamasıdır, konuşmayı bile taklit ederek öğreniyoruz. bundan kaçamayız, bi nevi kaderimiz. hepimiz biraz zelig'iz. bu halimiz tedavi kabul etmese de, yönetilebilirdir. aklımızı kullandıkça daha az zelig olabiliriz. zor ve bedel ister. zamanla o da olur, yeter ki niyet olsun.
    0 ...
  18. 21.
  19. woody allen ' ın 1920'lere (ve 30'lara) , insan psikolojisine, ideolojilere vs dalıp çıktığı bir komedi filmi. belgesel havası içinde cereyan etmektedir; nitekim 1920 ve 1930'larda geçen olayları konu alan siyah beyaz film akışından zaman zaman günümüze atlanmakta ve siyah beyaz görüntülerdeki kişilerin "günümüzdeki yaşlı halleriyle röportajlara" yer verilmektedir. zelig'in ünlülerle göründüğü kolaj görüntüler yer yer yarmaktadır.
    0 ...
  20. 20.
  21. woody beyin 83 yapımı kurmaca belgesel formatındaki ilginç ve dahiyane filmi. allen bu filmde sıkça yaptığı gibi makul bir elitisizm içinde bocalamak yerine toplumun yumuşak karnını kaşıyor. teknik açıdan bakıldığında seksenler başındaki bir filme göre oldukça başarılı. perde çekimleri ve efektlerle süslenmiş girift sahneler takdire şayan. kendi açıklamasına göre filmin bazı kısımlarında görüntünün 1920 ler havasını vermesi için orijinal kopyanın üzerinde tepinmiş allen. genel olarak düşük kontrastın hakim olduğu filmin teknik açıdan eleştirilebileceği tek nokta bazı çekimlerin 1900 başı, bazılarının ise 1930-40 standardında olması. homojen bir tepinme olmamış demek ki ama bu devede kulak...

    ---olası spoiler şeysi---

    gelelim filmin esas anlatmak istediğine. zelig kurmaca bir karakteri kurgunun merkezine yerleştiren bir belgesel film. bu açıdan bakıldığında yine allen alter egosunu bir şekilde kendisinden ayrıştırmayarak bizi şaşırtmıyor. karakterin 20 li yılların ortamına adaptasyonu mükemmel. hiçbir kurgusal yada görsel hata sizi üzmüyor.

    bunlar haricinde film söylemek istediğini en başından söylemeye başlıyor zaten. toplumsal fobisi olan psikozlu bir bireyin toplum normlarına yaklaşmak ve anonim bir yaşam sürmek için geliştirdiği olağandışı bir refleks yada psikosomatik durum hikayenin özünde yer alıyor. bu durum baştan göklere çıkarılmasına sebebiyet verilirken tedavi olduğunda ise skandallarla zelig tekrar yıpratılıp başa döndürülüyor. bu elbette normlara yaklaşmak isteyen birey ile norm dışını görmek isteyen toplum arasındaki ironiyi gözümüze sokuyor.

    birinci dünya savaşı sonrası yıllarının rahatlama sekansındaki halka ve toplumsal amneziye yapılan bolca satirik gönderme daha sonradan ''şimdi de pek farklı sayılmaz'' denerek açıkça bir toplum eleştirisi veriyor. allen burada tek isteği asimilasyon olan bireyi groteskleştirerek, aslında büyük mozaik olan amerikan yaşam standartının bu amnezi ve asimilasyonun karışımı olan bir güvensizlik ve korku kökeninden geldiğine işaret ediyor.

    tüm bunların yanında zelig bir çözüm sunmuyor. sadece aksayan yanları gösteriyor ve kinik bir arzunun peşinden gider gibi yapıyor.

    woody' nin sonunda mutlu olduğu ender filmlerden olan bu ilginç deneme aynı zamanda sinema tarihinden de bazı peliküller vererek bir nevi o dönemin gerçek-gerçekdışı ayrımını yıkmaya çalışıyor.

    woody' nin hitlerin arkasında göründüğü sahneler ve yahudi dışlanmışlığı kısımları ise artık allen sinemasının klasikleri.

    filmin konusu oluşturulurken ilk filmi take the money and run' daki hahama dönüşme sahnesi etkili olmuş diye düşünüyorum. neticeyle zelig allen' ın iyi işlerinden. karakteristik allen taşlamalarının yanında 16mm ile çekilmiş gibi duran görüntüler ve deformatif sekanslar dahice. tüm bunların yanında filmde görelliğin biraz ihmal edilmiş olması bence eksi puan. woody allen manhattan' da yakaladığı görselliği bu filmdeki kurgu yapısına uygun olarak yakalayabilseydi eminim bu film sinema tarihinin altın taşlarından biri olurdu.

    ---olası spoiler şeysi---
    1 ...
  22. 19.
  23. mahalle baskısı yüzünden sürekli çevresindekiler gibi davranmaya çalışan bir adamın komedisel belgesel şeklinde çekilmiş herşeyi bombalayan bir woody allen filmi.
    0 ...
  24. 18.
  25. üzerinde bir ağırlık hisseden yazar.
    2 ...
  26. 17.
  27. - siz deliniz!
    + hayir, biz zeligiz
    + zelik misiniz?
    - hayir su andan itibaren siligiz.
    3 ...
  28. 16.
  29. 15.
  30. an itibariyle sözlükte ilk defa fena eğlenen yazar.
    3 ...
  31. 14.
  32. zelig karakterinin gerçek hayatta var olan hali Tuncay Güney'dir.
    1 ...
  33. 13.
  34. 12.
  35. format, kural sevmeyen yazar.
    2 ...
  36. 11.
  37. değerlidir bilemem ama formattan habersiz olduğuna eminim.
    (bkz: #4765680), (bkz: #4754853)ve (bkz: #4765278). noktalama, format bilmem ne yalan olmuştur efendim.
    dikkatimi çeken ikinci konu, sevgili zelig kızımızın; 36 entry si ve 15 başlığı olmasıdır. sorun değildir, anekdottur.

    ps: hoş gelmiştir.

    ps2: burası mırc değildir, selam diye bitirilsin entryler.
    2 ...
  38. 10.
  39. kitap okurken uyuyakalmak başlıklı entrysinin silinmesine ve gereksiz bir canlandırma yapmak zorunda kalmasına içerleyen yazar.
    0 ...
  40. 9.
  41. woody allen tarzından biraz da olsa zevk alabilenler için muhteşem ötesi bir filmdir. absürd mizahtan hoşlananların baş ucu filmi olabilecek niteliktedir.

    edit; bir de yeni yazarmış. hoşgeldin diyelim.
    2 ...
  42. 8.
  43. 6. nesil yeni bir yazar. hoşgelmişler.

    önce okumalar sonra oylamalar ardında da yazmalar dilerim.
    0 ...
  44. 7.
  45. woody allen'ın yazıp, yönetip bir de mia farrow'la başrolde oynadığı garip ve güzel film.
    1 ...
  46. 6.
  47. izlediğim en absurd filmlerden biriydi. bukalemun insan zelig hakkında 1 saat 15 dakikalık bir belgesel.

    --spoiler--
    vatikan'a gidip papa'nın etrafında kardinal kılığında dolaşması ve münih'te hitler'in konuşmasına ss subayı olarak katılması filmde ohannes dedirten anlardandı.
    --spoiler--
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük