yorum getirdiği her şarkıyı, sıçıp batıran zeki müren gerçeğidir.
efemine tavırlarını, iğreti konuşma biçimini ve hatta bayağı assolist edalarını da geçtim ama gerçekten bet bir sese sahipmiş.
şimdi sesi şöyle kuvvetli, böyle nefesini iyi kullanan bir sanatçıydı diye çemkirenler de olabilir ama sesin teknik özellikleri beni ilgilendirmiyor. bu adamın, hayatı boyunca pek çok güzel güfteye sahip şarkıyı, yorumlarken nasıl da sıçıp batırdığını anlatmaya kelimeler yetmez.
bugün türk sanat müziğine olan ilgi bu kadar az ise, bunun müsebbibi zeki müren ve o'nun berbat sesidir.
ben ve benim gibi düşünen insanlar da çoğunlukta tabii. öylesine söylenmiş laflar değil bunlar. gereksiz nağmeler ve iç çekişlerle içine sıçıp batırdığı o güzel şarkılara acıdığım için bunları yazıyorum.
müzeyyen senar ile birlikte, türk sanat müziğinin gereken alakayı görememesinde başrolü oynamıştır kendisi.
Sanatçıyı yaşadığı döneme göre ilişkilendirmeyen kişilerin söyleyebileceği söz öbeği. edebiyat dersinden çoğumuz hatırlarız sanatçı yaşadığı dönemin özelliklerini yansıtır sözünü. bu dönemde çok kişi tarafından dinlenmiyor olması onun kötü bir sanatçı olduğunu göstermez. ayrıca sesi de kötü değildir. adam boşuna sanat güneşi diye anılmıyor