zeki insanların pozitivist düşüncenin etkisi altında kaldığını bana düşündürttüren haber.
zeka / bilgi / bilim gibi kavramların inanç olgusuyla zıt kutuplarda yer alması gerektiğini düşünen zihniyet, tamamıyla pozitivist düşüncenin bir tezahürüdür.
101. kez yazmama rağmen sıkılmadan tekrar yazıyorum ki. einstein *
ilimsiz din kör, dinsiz ilim topaldır demiştir. yani o inanıyordu. geriye "zeki" insanlara düşse düşse bok yemek düşer.
zeki insan ogrenmeye, ogrendiklerini birlestirmeye meraklidir. mantigini kullanir, "kuskuludur". ama bu demek degildi ki "inanmaz". cunku zeki insan, once kendine, sonra kendi gercekligine, sonra oteki gercekliklere inanir. arka planda muhurlenmeyi bekleyen dosyalara bakmak icin can atmayan bir mudur yardimcisi gibi.
zeki olmayan insan, kaynak sorusturmaz, sorgulama yetenegi sinirlidir. bu yuzden, kendi gercekliginden cok, sorgulayamadigi, gercek oldugunu sandigi olgulara inanir.
fark budur, sadece zeki insan analiz eder inanmadan once.
bu konuyla ilgili tam da bilen birini dinlemiştim ki paylaşayım sizinle.
zeki insan, çok bilen insan, makamlı insan... tüm bu insanlar zekası, bilgisi, makamının üstünde bir kalp yapısı oluşturmazsa, rabbisinin huzurunda "kendini bilme" yolunda kulluğunu arttırmaya çalışmazsa, tekebbüre düşebilir ve "düşebilir". bakınız ki nemrut, firavun ve firavunlaşan insanlara... hepsi aynı hatayı yapmış ve Allah'ı unutup, kibire düşmüştür.
Doğrudur. Ancak inanmamak zekilik değildir. Zeki insanların daha az inanması; onların çok kitap okuması ve bu kitaplar arasında başkaldırmaya meyilli kitapların bulunması kişiyi etkiler. Örneğin; Nietzsche okumuş bir insanın akıllı olmadığını söyleyemeyiz. Bilimi ve Felsefeyi incelediğimizde genelde inanmayanlar karşımıza çıkar. Ayrıca Eistein ateisttir.
yanlış ifade edilmiş önerme. kolay çürütülebilir bir önerme olmamakla birlikte, kesin doğruyu ifade etmez. zeki insan dogmatik değildir, düşünür, sorgular, kendine göre cevaplar bulup yolunu çizebilir. ancak bunlar zeki bir insanın inançlı olmayacağı anlamına gelmemektedir.
istatistiki açıdan desteklenebilir bir iddiadır. buna saygı duymak lazım... ama "en zeki insan" inanmıyordu demek ahmaklık olacaktır. özellikle tıp alanında ciddi işlere imza atan cerrahlar, dualar ile pamuk ipliğine bağlı hayatları kurtulan insanları gördükçe allah inançları katmerlenmiştir. ayrıca mendel'de bir papazdır.
anlayamadım gitti arkadaş bu zeki meselesini. albert einstein dediğiniz adam gerçekten zekiydi evet. e noldu ? öldü. demekki zeki olman, salak olman, inançlı olman, inançsız olman sonunu değiştirmeyecek. albert einstein'ın arkasındanda kötü konuşanlar vardır. mustafa kemal atatürk'ün arkasından kötü konuşanlar olduğu gibi. kusursuz anılmıyor ki bu insanlar. madem zekisiniz o zaman ölümsüzlüğü, hastalanmamayı bulun zekanızı kanıtlayın hadi. biri insanın atası maymun der öbürü başka bir şey der. kardeşim bunlar soyut bilgi. kaderin önüne zekanla geçebiliyorsan geç buyur. o zaman söz bende dinsiz olucam.
zeki insanların zekasını değil de sadece kendini ilgilendiren özel konularını örnek alanlar tarafından ortaya atılmış iddadır. ya kardeşim adam inanıyor ya da inanmıyor sana ne. sen kendi inançlarını bu adamı kullanarak diğerlerinin inançlarıyla karşılaştırdığında insanlık için bi bok yapmış olmassın. bu zeki insanların yaptığı gibi insanlık için bir şeyler yaparak onları örnek alman daha makul bir davranıştır. inanç ya da inançsızlık her insanın olduğu gibi onun da özelinde olan bi şeydir. sana ne, bana ne, bize ne!
