Yapılan bir araştırmada zeki insanların Tanrıya inanma ihtimalinin daha az olduğu ortaya çıktı...
Aydın elitin içerisinde ateistlerin oranı toplumun geri kalanına göre daima daha yüksek. 20inci yüzyılda 137 gelişmiş ülkede yapılan araştırmalarda zeka seviyesinin yükseldiği, ancak buna paralel olarak tanrıya inancın da zayıfladığı görüldü.
Kuzey irlandadaki Ulster Üniversitesinden Profesör Richard Lynnin araştırmasına göre dine bağlılık insanlığın zeka düzeyindeki yükselmeyle ters orantılı olarak değişiyor. Toplumların aydın eliti içinde ateistlerin oranı da daima toplumun geri kalanına göre daha yüksek.
ingilterede yapılan bir araştırma, akademisyenlerin yalnızca yüzde 3,3ünün Tanrıya inandığını gösterirken, aynı dönemde toplumun tümünde tanrıya inananların oranı yüzde 70e yaklaşıyor.
Amerika Birleşik Devletlerinde 1990larda yapılan bir araştırma da Amerikan Bilimler Akademisi üyelerinin yalnızca yüzde 7sinin tanrıya inancı olduğunu saptadı. Profesör Lynne göre, akademisyenlerin toplumun genelinden daha zeki olmaları tanrıya inançlarının daha zayıf olması
daha az olduğu ortaya çıktı...
Aydın elitin içerisinde ateistlerin oranı toplumun geri kalanına göre daima daha yüksek. 20inci yüzyılda 137 gelişmiş ülkede yapılan araştırmalarda zeka seviyesinin yükseldiği, ancak buna paralel olarak tanrıya inancın da zayıfladığı görüldü.
Kuzey irlandadaki Ulster Üniversitesinden Profesör Richard Lynnin araştırmasına göre dine bağlılık insanlığın zeka düzeyindeki yükselmeyle ters orantılı olarak değişiyor. Toplumların aydın eliti içinde ateistlerin oranı da daima toplumun geri kalanına göre daha yüksek.
ingilterede yapılan bir araştırma, akademisyenlerin yalnızca yüzde 3,3ünün Tanrıya inandığını gösteriyor
Zeki insanin gotunun kalkmasindan dolayi olabilecek durumdur. Insan ne kadar zeki olsun o ruh dinginligini, ferahligini yakalayamamissa isterse dunyanin en zekisi, en zengini olsun yine de mutlu olmaz ve arayislarda olur.
zekilik aptallık demeyelimde, saçmadır. tamam big bang teorisine inanıyoruz, evrimde olabilir fakat tüm bunların başlangıcı nedir, elbette bir yaratıcı vardır.
çünkü zeka devamlı mantığın peşinde koşuyor. mantığı maneviyatı öyle bir sorguluyor ki, maneviyatı köşeye sıkıştırdığını düşünüyor. birde hayatının içinde iyi niyetle yaptığı davranışların semeresini göremediyse, maneviyat tamamen adaletsiz oluyor. bu durumda da inanmaya yer kalmıyor. zeka hayatın içinde bir araçtır. herşeyi terazilemeyi dener. ancak zekanında erişemeyeceği şeyler vardır. yüksek oranla insanların zekalarıyla hesap ettiğini düşündüğü şeyler aksi neticeyle sonuçlanır. olumlu veya olumsuz yaşamda çok fazla örneği mevcuttur. kader olgusu her zaman devrededir. allahın varlığını her zaman kader ispatlar.
amerika-kuzey irlanda-ingilterre icin gecerli olabilecek, bu iki ülkeyi dünya'nin merkezi zannedecek "zekaya" sahip kisilerin bütün dünya icin gecerli olacagini sanacaklari tespit.
evvela ingiltere ve kuzey irlanda, birlesik kralliga aittirler. her ne kadar kisitli da olsa yerel yönetim gücününe ve meclislere sahip olsalar da, bagimsiz ülkeler statüsünde degiller. amerikadaki inginliz ve irlanda damgasini görmeyen de...neysedir.
albert einstein panteistti. spinoza'nin tanri anlayisi onu derinden etkilemisti.
adiyla cok dalga gecilen amma velakin döneminin en büyük entellektüellerinden sayilan ve iq'su 148 civarinda olup einstein ile yarisan goethe de son derece inancliydi. oran'dan daha ziyade kisilerin kalitesi daha önemlidir.
su an ortada bir iddia vardir. teori diyelim, daha kibar olsun amma velakin bilimsel bir tutanak yok. katolik italyada durum nasil, merak ediyorum.