zeki demirkubuz'un ne nbc ne de başka birini çekememesi gibi bir durum olmaz, olamaz. bu laflar sadece onu tanımayanların sıçtığı zırvalardır. eğer yeraltı'nda bazı göndermeler varsa bu bir kişiye değil sisteme karşı yapılmış genel geçer eleştirilerdir.
üstad bu filmde alışılagelmişin dışında kendi sinema dilinde kullandığı alelade görsellikten çıkmış teknik olarak o çok bayağı bulduğu yalan sahtekar görsel sinemacılıktan yararlanmıştır. bunu niye yapmıştır sorgulamak üzerine düşünmek gerek. bu film gayet bariz şekilde yazgı'da hangi tekniği kullandıysa o şekilde de çekilebilirdi. her zaman her yerde söylediği gibi sinemanın sadece bir anlama çabası içinde olması gerektiğini, o sahtekar görselliklerle dolu sinemacıklarının bir kandırmaca olduğunu bu kez onların diliyle de onların yüzüne vurmuştur belki de. aslında filmin konusu bambaşka ama bu saçmasapan tartışmalar her yerde olduğu gibi sözlükte de filmi gölgelemeyi başarabiliyor. bizler de buna katkı sağlıyoruz ne yazık ki.
neymiş efendim mayıs sıkıntısı'na gönderme varmış. neden peki kimsenin aklına paris sıkıntısı gelmez de direkt nbc akla gelir. ya da filmde muharrem, cevat'a hırsız şekspir şeklinde bağırır, kimse neden sinan çetin'e gönderme var diyemiyor da böyle mesnetsiz tartışmaları yeğ tutuyor.
aslında filmde de bu konunun üzerine gidiyor üstad. nasıl ki bu tartışmaları şimdi biz burada ahlaksızca yapıyorsak, filmde de muharrem onu bu acılara boğan iğrenç gerçekliklerden keyif almaya başladıkça, içine düştü akıldışı aşağılanmışlık hissinden ve öfke nöbetlerinden kurtulmanın bir yolunu arıyor. sonunda da hiçbir şeyin değişemeyeceğini anladığı anda da film bitiyor.
şimdi siz buna demirkubuz'un nbc'yi çekememesi diyebilirsiniz o sizin sığ düşünceniz olarak kalabilir ama zeki abi kendince daha doğrusu sinema dili olarak ahlaksız bulduğu bir konuyu filmin ana konusundan da yararlanarak bir şekilde izleyicinin görüşüne sunuyor. ha siz bundan ne anlarsınız zeki demirkubuz'un emin olun umrunda bile değildir. onun tek derdi bu filmde gerçektir. ve gerçek acıtır, gerçek her şeyin üstündedir.
itusozluk'te şöyle yazmışlar: "zeki demirkubuz ekşi sözlük zirvesinde 'yeraltı' filminin nbc'nin son filmlerine benzediği söylenince 'üç maymun' ve 'bir zamanlar anadolu'da' filmlerini izlemediğini söylemiş.. o halde, kimse seyretmediği bir filmle ilgili bir iddiada bulunamayacağına göre, demirkubuz'un üç maymun'un hikayesinin kendisinden esinlenildiğini iddia ettiği dedikodusu da tamamen geçersiz hale geliyor.. http://bit.ly/JGLh7V "
E doğru söze ne denir. Hattızatında psikolojiden azıcık anlayan biri için demirkubuz, nbc'yi kıskanmaktan perişan olduğu her halinden belli olan bir vatandaş. ipini koparmış gibi her çağırana gidip kanal kanal dolaşmaya başladı neyi kanıtlamaya çalışıyorsa. nbc'yi dolaylı zannettiği ama ordan burdan açık veren çeşitli göndermelerle aşağılamaya çalışırken, esasında kendisini alçalttığının, hatta sinemasının da nbc'nin kötü bir taklidi olup gittiğinin farkında bile değil. Ekşi sözlük zirvesinde Üç Maymun ve Anadolu'yu seyretmediğini söylemiş. E be kardeşim. O zaman seyretmediğin bir film hakkında ne diye benim hikayem diye dedikodu çıkarıyorsun. Neyse şimdi şeyyapmayalım da. Belki de dedikodu çıkaran o değildir.