kenan evren ve özal döneminde sahnelediği oyunları (bakınız, devekuşu kabare) şimdi sergileseler ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları alırlardı.
onlara tiyatro binasını kiraya vereni de...
özellikle 70'li ve 80'li yıllarda türk komedi filmlerinde çok tutmuş bir kombinasyon. sonraları ayrılmışlar ve aynı filmde pek birarada oynamamışlardır.
belli başlı bir iki komik filmin dışında oldukça tırt bir ikilidir. özellikle seksenlerde akdeniz ya da ege sahillerinde çektikleri filmler aşırı kalitesizdir.
tiyatro sahnesinde bir araya yeniden gelseler fırtınalar estirecekleri kesin olan oyunculardır.
bence muhteşem bir projeyle tekrar seyirci önüne çıkabilirler, tiyatro ile ilgisi olanlar bilirler ki bu iki büyük oyuncu özellikle komedi oyunlarının can damarı olan "timing-zamanlama" olayının en büyük ustalarıdır.
bayat denmiştir değildir. o dönemlerin tazeleriydi onlar o dönemler laf sokmalı espri yapmak değildi olay komiklikler yapmaktı. o zamanlar absürt komedi filmleri vardı. dönemine göre iyilerdi ama bu dönemin ihtiyacını karşılayamayacakları kesin.
Kekeme bir hırsız vardı. Hangi oyundu hatılamıyorum.
ananı... ananı... annlat bakalım diyordu. Bunu çok komik bulduğumdan sokakta arkadaşlara anlatırken, iri kıyım bir abiden dayak yemiştim.
"Bana mı dedin lan" diye girişmişti. "yok abi" filan kar etmedi tabi.
Neyse gençlikte olur böyle şeyler. Fazla takmamak lazım. "Şerefsiz ipne. Şimdi gelsene olmmmm". Yok yok iyiyim. içimde kalmasın dedim.
"Göt"