Türk sinema ve tiyaro tarihinin unutulmazları içerisinde yerlerini alan, çocukluğumun kahramanları, değerli oyuncular. Bir dönemin ayrılmaz ikilisi. Hala çok severim ikisini de, keşke diyorum keşke bir yolu olsa da herkesin oyuncu olduğu şu dönemde; Tiyatro'ya dönseler, bize kaliteyi yaşatsalar.
devekuşu adlı kabareleri vardı. hemen hemen hepsi vhs kastleri olarak satılıyordu. ama geceler adlı oyun eb komikleri hatta en iyisi olduğu halde yasaklandığından sadece ses kasde olarak satılabiliyordu. 80-85 doğumluların hatırlyabilecekleri bu kabareler aynı radyo dönemi gibi geçerdi. yani teype kasedi koyar ve tüm ailece dinler ertesi gün tekrar dinlemek isterdiniz.*
filmleri ve kabareleriyle bir bütün olmuş muhteşem ikilidir. gözler onları tek bir sanatçı gibi görmeye alışmıştır. ancak zaman içerisinde ayrı düşmüşler ve farklı projelerde boy göstermişlerdir. alışkanlıktan mıdır bilmem bence şuan ki halleriyle yarımşar elmadırlar.
zeki alasya'nın metin akpınar'ın gölgesinde ünlenmesine vesile olan beraberliktir. zeki alasya'nın günümüzde oynadığı akasya durağı ve daha önce oynadığı cennet mahallesi dizilerindeki performansı bu kanıya vesiledir. gerçi metin akpınar'ın da şu sıralar papatyam dizisindeki oyunculuğu berbat ötesidir. ama metin kpınar'ın propoganda filmindeki performansı bu yargıyı kırmaktadır.
ahmet gülhan ve haldun taner ile birlikte devekuşu kabareyi kuran oyunculardır.
Neredeyse 15 yıl boyunca(kapanıncaya kadar) haldun taner'in oyunları ağırlıklı olmakla birlikte diğer yerli eserlerden oyunlar oynamışlar ve kendilerine has uslupları ile halk tarafından çok sevilmişlerdir. belli başlı bilinen oyunları:
(bkz: aşk olsun)
(bkz: deliler)
(bkz: geceler)
(bkz: yasaklar)
(bkz: beyoğlu beyoğlu)
(bkz: reklamlar)
(bkz: dün bugün)
mükemmel kabarelere imza atan şahsiyetler.
özellikle dönemin siyasetçilerine yaptıkları göndermelerle de dikkat çekerler. biiiiiz beraad ettik*
ama benim için en önemli olanı ise yıllar sonra babamın eve getirdiği cdleri izlediğimde bütün replikleri biliyor olmamdı. sadece, kasetten dinlerken yapılan mimikleri görmediğimiz için aniden gülüşen seyircilere anlam veremezdik.
şunu da söylemeden geçemiyeceğim sonradan yapılan çoğu skeçlerin de ana kaynağıdır bu kabareler.
(bkz: izlenilesi)
Kekeme bir hırsız vardı. Hangi oyundu hatılamıyorum.
ananı... ananı... annlat bakalım diyordu. Bunu çok komik bulduğumdan sokakta arkadaşlara anlatırken, iri kıyım bir abiden dayak yemiştim.
"Bana mı dedin lan" diye girişmişti. "yok abi" filan kar etmedi tabi.
Neyse gençlikte olur böyle şeyler. Fazla takmamak lazım. "Şerefsiz ipne. Şimdi gelsene olmmmm". Yok yok iyiyim. içimde kalmasın dedim.
"Göt"
bayat denmiştir değildir. o dönemlerin tazeleriydi onlar o dönemler laf sokmalı espri yapmak değildi olay komiklikler yapmaktı. o zamanlar absürt komedi filmleri vardı. dönemine göre iyilerdi ama bu dönemin ihtiyacını karşılayamayacakları kesin.
tiyatro sahnesinde bir araya yeniden gelseler fırtınalar estirecekleri kesin olan oyunculardır.
bence muhteşem bir projeyle tekrar seyirci önüne çıkabilirler, tiyatro ile ilgisi olanlar bilirler ki bu iki büyük oyuncu özellikle komedi oyunlarının can damarı olan "timing-zamanlama" olayının en büyük ustalarıdır.
belli başlı bir iki komik filmin dışında oldukça tırt bir ikilidir. özellikle seksenlerde akdeniz ya da ege sahillerinde çektikleri filmler aşırı kalitesizdir.
özellikle 70'li ve 80'li yıllarda türk komedi filmlerinde çok tutmuş bir kombinasyon. sonraları ayrılmışlar ve aynı filmde pek birarada oynamamışlardır.