zekeriya özünde cesur bir insandır

entry1 galeri0
    1.
  1. Zekeriya iş çıkışı yorgun argın evine dönüyordu, trafikte iki saate yakın yol almış ve karnından gelen gurultular kulak tırmalayacak seviyeye gelmişti. Evin ışıkları yanmıyordu demek ki eşi eve hala gelmemişti. Eşi haftanın en az beş günü böyle yapıyor, eve ya geç geliyor ya da hiç gelmiyordu. Yani bu Zekeriya'nın alışkın olduğu bir durumdu ve bunu hiç sorgulamıyordu.içeri girer girmez mutfağa yöneldi ama evde yemek namına tek bir şey yoktu. Çantasını bırakıp evden çıktı, kahveye doğru yürümeye başladı, yolda pideciye uğrayıp iki tane kıymalı siparişi verdi.

    Zekeriya kahvede büyük saygı görüyor ve herkes tarafından çok seviliyordu. Oyun arkadaşları Hasip, Sırrı ve Osman her zamanki yerlerinde oturmuş Zekeriya'yı bekliyorlardı. Aynı ekip hemen hemen her gece batak çeviririlerdi, Zekeriya sabit kalmak şartıyla diğerlerinin yerine Ekrem, Şamil veya Fehmi gelirdi.

    Pideci siparişleri getirmeden Zekeriya'nın eşinden bahsetmek istiyorum, zira o gelince kahvede ufak çaplı bir kıyamet kopacak.

    Aysel Hanım esmer tenli, sırma saçlı, etine dolgun, yüzüne bakmağa bile doyamayacağınız cillop gibi bir manitaydı. Bütün kahve milletinin Ayselde gözü vardı. Birçoğu da Aysel ile birkaç güzel gece geçirmişlerdi. Bu işi gizli kapaklı yapmıyor, etrafda dillendirmekten çekinmiyorlardı, içlerinden bazıları ilişkilerini videoya çekmiş hatta bazı paylaşım sitelerinde paylaşmıştı.

    Zekeriya işte böyle bir hatunla evliydi ve kahve milletinin insanları tarafından çok sevilip sayılmasını altında da bu yatıyordu. Eşiyle ilgili söylenenler defalarca kulağına geldiyse bile hiç aldırış etmemiş hiçbir tepki vermemişti. Hatta Aysel'in videolarından bi tane edinmişti. Eşinin eve gelmediği geceler bu video ile idare ediyordu.

    Mahallenin geneli bu durumdan son derece memnunken, tepkili olanlar da yok değildi. Özellikle Aysel'in akrabaları Zekeriya'yı hiçbir tepki vermediği için topa tutuyorlardı. Bazıları bu tepksiziliği Zekeriya'nın korkaklığına bağlarken bazıları da onun ikditarsız olduğunu düşünüyordu. Kahvede işler iyiydi ama bu tepkiler iyice can sıkıcı bir hal almıştı. Herkese nasıl cesur bir insan olduğunu eşine nasıl sahip çıktığını göstermek istiyordu ve bunun için de ortam kolluyordu, derkennn!

    Pideci çırağı siparişleri getirdi ve Zekeriya'ya dönüp

    -Abi yenge yine minileri giymiş Tüpçü Abdullah'ın dükkânına gidiyordu. Dedi

    Zekeriya'nın beklediği fırsat eline geçmişti. Çırak zayıf, çelimsiz, henüz 20 yaşında yetim bir çocuktu.

    -Ulan terbiyesizzz! Eşimde gözün mü var? Ulan ahlaksız herif

    Diyerek çırağın üzerine yürüdü. Çırağı kahve milletinin gözlerinin önünde evire çevire, bağıra çağıra, ağzını burnunu kırarak dövdü. Sonra dönüp kahve milletine seslendi.

    -Eşim benim namusumdur! Az önce hepinizin de gördüğü gibi namusuma göz diken bu azgın herifi cezalandırdım.Eşime bir tek laf söyletmeyeceğim gibi ona göz koyanları da cezasız bırakmam.

    Kahve ahalisi de durumdan memnun bir şekilde goygoyculuk yapıyor Zekeriya'yı alkışa tutuyordu.

    Zekeriya da aldığı gazla çırağı bir posta daha dövüp dışarı attı. Bu sırada tüpçünün çırakları Ekrem, Şamil ve Fehmi kahveye geldiler. Her zamanki masalarına yönelip, Sırrı'ya dükkânın anahtarını bıraktılar.

    Hasip, Sırrı, Osman üçlüsü kalkmış yerine Ekrem, Şamil, Fehmi üçlüsü oturmıştu. Zekeriya ise kağıtları karıştıyordu.
    http://www.gokhanaydin.co...e-cesur-bir-insandir.html
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük