ters orantılıdır. ahlak denilen şey bizi topluma ve tek tipe boyunduruklamak için uydurulmuş, insanı doğal dürtülerinden uzaklaştıran bir prangadan ibarettir. marquis de sade'ın dediği gibidir çoğu şey aslında efendim; Erdem ahlaksızlıktır, ahlaksızlık ise erdem.
muhafazakar ve korkak budalalar her ne kadar kabul etmek istemese de.
bazı eylemleri gerçekleştirirken insanların zeka seviyeleri(gözlemleyebildiğimiz kadarıyla) farklı olsalar bile aynı sonuca varabilmeleri mümkündür. şöyle ki; mastürübasyon yaparken bir insanı düşünmenin zeka ve ahlak çerçevesindeki konumu nedir? bir insan bunu dini olarak günah olarak nitelendirebilir. onun yapıp yapmadığıyla ilgimiz yok sadece eylemi yapmamasının nedeni bu sebeptir. başkası için düşünmek sıkıntı değildir, sadece eylem olarak ayıptır, ahlaksızlık örneğidir. düşünsenize bir etraf neler der vsvsvsvsvsvs. başka birisi de şöyle diyebilir; burdaki temel olan şey mastürübasyon. niye yapılır bu iş, değişik cevaplar olabilir tabi biz tatmin etmek diyelim. sonuçta düşleyerek yapılabilen bir eylem ahlaksızca da olabilir, bunu kabullenmel ahlak da olabilir. katiyen ne kadar kötü bir insansın sen de denebilmektedir... zeka seviyesi yüksek olan insanlar sebep sonuç ilişkilerini önemseyen insanlardır, bunu böyle öğrendik. yani üsttekilerden de ahlaki değerlerin ne olduğu hakkında bir fikrimiz yok açıkçası herkes farklı yaklaşabilmekte. ahlaki filtre kendimiziz bu sebeple ortak noktalar bulmak gerekiyor ki ortak ahlaki değerlere sahip olalım. sonuç aynı olsa bile içerik, sebepler değişiyor ve bu da zekanın ahlaki ögelerin üstündeki etkisini göstermiyor değil sanki yukarıda.