ben canlı örneğiyim. annem alanının önde gelen isimlerinden( (pedogog), babam atom mühendisi.
ben kafamda 5 kilo cöleyle köprü üstlerinde dans eden bi apaçiyim. gerçi sağ olsunlar anne babam çevresine "bizim oğlan fazla zekadan böyle oldu" diye açıklıyorlar durumu. benim de inanasım var aslında ama malzeme de ortada be kardeşim.
anneme göre annemden babama göre babamdan gelen şeydir. ama duruma göre değişir örn . : annem
nasılda babana benzedin dağınık ve paspal aldığın şeyi yerine koymazsan tabiki bulamazsın.
örn. : babam nasılda annene benzedin tutturdunmu tutturuyorsun alcaz dedik değilmi sus artık bıktım yav bıkdım sizden .
( okuyanda bu evde neler oluyor diycek ) .
Zeka herhangi bir kalıtım olarak geçiş göstermez çocuğun büyüme evresindeki öğrenme hevesine bağlı olarak zeka gelişir. illa zeka geçişken bir ey olsaydı bilim adamlarının eşleri aptal değildir tabi ki ve çocukları da dahi olurlardı.
zeka sanıldığı gibi yalnız çevre veya yalnız genlerle aktarılan bir özellik değildir. Gen ve çevrenin birlikte etkisi vardır. tek yumurta ikizlerinde denenmiş bir deney bizlere bunu gösteriyor. deneyde; birbirlerine tübitak verilerine göre %98 oranında benzeyen tek yumurta ikizleri farklı sosyoekonomik özellikte ailelere verilip deney yapılınca zekanın da farklı şekilde geliştiğini gözlemliyorlar.
anneden geçmiyorsa bile zeki anne salak herifle (genelde, istisnalar hariç) evlenmeyeceğinden ya da zeki ve haliyle başarılı olamayan erkekler zeki ve başarılı olan kadınlardan ölesiye korktukları için onlarla evlenmeyeceklerinden, annenin zekasının kesinlikle belirleyici olduğu söylenebilir, ki zeka ile ilgili genlerin anneden gelen x kromozomu üzerinde taşındığına dair çalışmalar mevcuttur.
Misal ben üniversite sınavlarının bir boka benzediği dönemde derece sahibi olmuş ve ODTÜ bitirmiş bir kadın olarak, kendime yakışanı yapıp kendim gibi çok zeki ve çok başarılı bir adama aşık olup evlendim; şimdi 2 yaşındaki oğlumuzun gözünün içine bakıyoruz, ne zaman quantum fiziğini çözecek diye...*