çıkan görüntüler gerçek mi bilmiyorum, her şey bir yana yalanlar, iftiralar, insanları bölme falan filan beni en çok şok eden şey. devletin bu olay için yaptığı araştırma yemin ederim şok oldum. emniyet o gün o saatte orada olan herkesi telefondan tespit etmiş ve ifadesini almış bu ne hassasiyettir. keşke her dava bu kadar önemsense. birde sonun da yalan çıktı, hayır bunu ayarlayanlar sanki bilmiyor muydu yalan olduğunu birde baya araştırmışlar yalanlarını.
Ayrıca yanılmıyorsam kadının kocasının babası belediye başkanı. koskoca bir belediye başkanı gelinini nasıl böyle oyunlara alet eder o da bir muamma.
fantazi sahibi şahıstır, hayır yani kabataş gibi bir yerde gündüz yüze yakın stipriz klübünden fırlamış üstü çıplak deri eldivenli adamlar üstelik olaya işeme sıçma da dahil edilmiş ilginç.
yapılan incelemeler sonucunda kendisinin söyledikleriyle yaşamadıkları ispatlansa bile, hala "Bu yaşadığım olay, süreç esnasında basında medyada öyle bir hale ulaştı ki, sanki böyle bir olay yaşanmamış, bir kadın darp edilmemiş, bir çocuk bundan zarar görmemiş gibi hakkımda suçlamalar yapıldı" deme cüretine sahip zat.
yani diyor ki, bana inanacaksınız gördüklerinize değil.
kimseye bir şey ispat etmek zorunda değilim diyen yalancı. yok 700 kişi bunu dövmüş de yok taciz etmiş de. arkadaş akıl var mantık var. 700 kişi sana saldırsa rapor almaya adli tıpa gitmeyi bırak dayaktan parmağını kımıldatamazsın. ne ara saydın 700 kişiyi bi de bu var. yani küllliyen yalan. kendisi de utanmaz bir yalancı. en güzelini bülent arınç yaptı, olayı soran gazetecilere rte ye sorun o iddia ettiyse o cevaplasın dedi. adam topa girmiyor çünkü o da adı gibi biliyor yalan olduğunu düzmece uydurma olduğunu.
sağlıklı bir insan durup dururken saldırıya uğradım der m?
kendi halinde bir kadın durup dururken üzerime idrarlarını yaptılar, bu olay yüzünden psikolojik yardım alıyorum der mi?
maalesef türkiye'de öyle vicdanlı insanlar var ki saldıranlar mağdur, saldırıya uğrayanlar günahkar..
bu nasıl vicdan??
asıl montajlı görüntüleri yayınlayıp, sonra da "bacaklarındaki morluklar kalabalıkla olan itiş kakış içerisinde olmuştur" şeklinde açıklayan kanal d ve hürriyet grubunda nasıl bir vicdan var anlamak mümkün değil..
--spoiler--
şu başlık altında yazan şerefsizliklere bak:
"bunun gibi sıkmabaşların türbanına boşalmak lazım bu öcülerin istedikleri bu."
"eldiven, sidik, küfür... garip fantezileri olan türbanlı."
"sevgililer günün kutlu olsun. siyahbandana_23"
"tayyip'in saksafoncularından biridir."
"kabataş'ta dayak yediğini iddia eden ama adli tıp tarafından yalanlanan türbanlı milli gelin. demek ki dayak yememiş abla o bir kaç basit morluk kesin asansörde sevişirken oldu."
muhakkak yargılanması gereken kimse. zira kullanılmaya müsait insanları kullanarak vatandaşlarımızın ölümüne sebep olan olaylar olmuştur bunlar ciddi olaylardır. akp mensuplarının eline kan bulaşmıştır.
Anadolu Ajansına bir açıklama yapan ve çıkan görüntüler karşısındaki savunması "bana inanan, inananır" boyutunda olan kadın. Dayanaklarından birisi de doktor raporu. Oysa sol gazetesi söz konusu rapora da ulaşıyor. Mezkur rapora göre, darp raporunun olaydan beş gün sonra alındığı, oluşan morlukların henüz sararmamış olması vb. gibi nedenlerle rapor başvurusu yapılmış olan günde oluşmuş olabileceği söyleniyor. Detay için;
Kamera görüntüleri yalanladı! Doktor raporu yalanladı! iddiaların çürümesi karşısında develioğlu'nun aldığı son pozisyon "bana inanan inanır". işe de yarıyor gibi... Balçiçek ilter, özür dilerken ben kadına inanmaya devam ediyorum yine de minvalinde yazı yazıyor. Kendisine bu iddiayı ortaya atan siyasiler de hala inanıyor olacak ki, "yanlış yapmışız" şeklinde bir açıklama hala duyabilmiş değiliz.
Develioğlu'nun yaptığı halkı dini duyguları kullanarak ayrıştırmaktır. "Başörtülü bacım"ı dini yönden nasıl bir hesaplaşma bekliyor, onu da öbür tarafta görecektir.
bu kadar büyük yalandan sonra yakında gazetelerde "intihar etti" haberlerinin yer almasını bekliyorum. sonra yeni bir mağduriyet yaratılacak. onu eleştirenler sorumlu tutulacak!
demişti dersiniz!