otuzluk bir ay için ismail yetmişbeş dedi
ulan ismail sen bu işin adamısın
üste yirmibeş daha koy eylül'e git
ismail eylül'e gitmem dedi / ne boksa
neden gitmem dedi anlamadım anlamadım
biz iki yaprak ben pazar o pazartesi
temmuz'da mıyız neyiz bilmiyorum
yirmibeş daha verebilirdik / ne boksa
zehra beni mağdem ki eylül'de bekliyor
mağdem ki ben artık içmiyorum içmiyorum
ismail ne bilecek çektiğimi çekmiyor
doluya da koysa olur boşa da koysa
yağmurda üşüyen o değil ki benim
yirmibeş daha verebilirdik / ne boksa
zehra için yaptığımız nedir ki nedir ki
saat kaç kere çalsa zehra o kadar hazır
ben hazır değilim o kadar hazır değilim
ismail ne bilecek silik bir pazartesi
ne kanı ısınmıştır ne yalnızlıktan korkar
hem zehra'yı görmedi ki görmedi ki
ben ismail'i harcadım kim olsa harcar
yirmibeş daha mı yirmibeş eylül'ü istiyorum
dört haftası olacak otuz başka günü
her baska gün bozuk gözlü bir zehra olacak
ya ben ne olacağım bilmiyorum bilmiyorum