krzystof kieslowski'nin hayranı olanlar az çok bilirler, müziğin onun filmlerinde tuttuğu yeri. daha doğrusu seyircinin elindeki fener gibidir; ''mavi''de binochet'in eskiyi hatırlamaları, ''beyaz''da karol karol'un düşkün halindeki o muhteşem müzikleri.
bunun yanında, priesner'in kieslowski'nin filmlerinde senaryoyu bilmeden yazdığı söylenir. Durumda kieslowski bu muhteşem müzikleri ve filmle mükemmel bir uyum içersinde monte etmiştir.
kieslowski'nin bir çok filminde geçen ,özellikle mavi`de,gizemli müzisyen van den budenmayer karakterinin preisner'in kendisinden yola çıkılarak yaratalıdğına dair söylentiler yaygındır.
veronikanın ikili yaşamı adlı filmin müzikleriyle kalbimi kazanmış ve az daha dinlersem beni verem edeceğini düşündüğüm polonyalı bestekar. ayrıca ünlü yönetmen kieslowskinin de kankasıdır. onun için requiem for my friend diye bir albüm yapmıştır sonradan 29 tane bilinen albümü vardır.
zaten tartışılmaz kalitedeki kieslowski filmlerinin müziklerini hazırlayan, minimalist, belki de bu derece minimalist olduğundan etkileyiciliği yüksek, çarpıcı müziklerin bestecisidir. farklı filmlere yaptığı müzikleri hep kendilerine has bestelediğinden, şu bestesi şundan güzel demesi çok zordur. bir müzik bir filme aittir, diğeri başka filme, daha iyi daha kötü ortadan kalkar. sinema sektörünün tartışmasız açık ara en başarılı müzisyenlerindendir.
ayrıca, müziği resmen parçalayarak sunması da ayrı bir mevzu. çok basit bir melodiyi, farklı solo enstrümanlara, orkestra ve koroya, tonal, atonal biçimlerde sunması, müzikle oynaması, filmi izlerken bir yandan da müzikleri takip etmeyi gerektirir. aynı anda iki film izler insan...
Trois Couleurs üçlemesindeki müzikleriyle film-müzik ilişkisi ve müziğin nasıl katalizör görevi göreceğini gösteren müzisyen. yann tiersen, john williams gibi o ada ekmeğini filmlerden kazanır.
geçmişten bu güne evrilen müzik beğenimin şu an son durağı.
film için yaptığı müziklerin, müzikten fazlası olduğu kesin. onun müzikleri bir filmin ,abartmadan söylemek gerekirse, en az yüzde ellisidir.
kieslowski ile dostluğu kieslowski'nin ölümünden sonra bestelediği kai kairos,lacrimosa vb. şaheserlere sebep olmuştur. kelimelerin anlatmaya yetersiz kaldığı ve zaten kelimeleri gereksiz kılan besteleri dehasına hayran bırakır. insana müzikten ancak bu kadar güzel duygu aktarılabilir. lacrimosa the tree of life filmine kuşkusuz en çok yakışan şarkıdır.
bizim ömrümüz vefa etmeyecek ne yazık ki ama torunlarımız, belki torunlarımızın çocukları zbigniew preisner'in adını bach'lar ile beethovenlar ile birlikte anacak. zbigniew preisner dinleyen bir insan müzik zevkinin son raddesine ulaşmış demektir, übermensch.
kieslowski'nin yarattığı sihri mükemmel bir şekilde perçinler.
notaları en derinden gelen,çok yükseklere atılmış oklar gibidir.bir kere yaralanırsanız dinledikçe kanarsınız.