Hakan günday konu olarak orijinal şeyler bulabiliyor ama bunların bağlantısı ve sonuca ulaştırmada sıkıntı oluyor. Bunu zaten bit kere başardı o da mükemmel oldu.
lezzeti kadar kılçığıyla da ünlü balıktır. tamam iyi hoş ama omurgasındaki fosforlu kılçığını çıkardıktan sonra etine girmiş ince kılçıklarla uğraşırken buz gibi olmakta kendisi.
yine de ızgarası candır, mezgit ile birlikte küçük balıklarda en iyilerdendir.
hakan gündayın sürekliyici kitabıdır.
zargana; zayıf insanlara yapılan benzetme ya da hayatın karşısında zayıflayan insanlara demek daha doğru olur.
okuyun.
insan kaderine öldürene kadar tecavüz etmeyi istediği gün , o kaçış fikrinin bir kara delik gibi zihnine gelip yerleştiği gündür. Yoksul olduğu için bilgiye ulaşamayanlardan , hayatı ve insanlığı sorgulamayanlardan , en yüksek eğitim olanaklarının sunulduğu , delirmek için yeterli bütün malzemeye sahip çocuklara kadar bütün hayat tarzlarında kaçış , rahatsız edici ama çekici bir yere sahiptir. üzerinde fazla oturulmayan sert bir koltuk gibi.
"anarşist yazarların okunması gerekmez yaşanan yerden kaçma fikrinin ortaya çıkması için. paranın olup olmaması , bir kentte ya da kasabada yaşanması hiç bir şeyi değiştirmez. Bir insan ya gitmek ister ya da kalmak. gidenler üzüntüyü çarşaf yapıp üzerine yatar ve o çarşafın üzerinde bin bir zevk içinde hayatla sevişir. "
spolier
insanları anlamak zor değil.Hepsinin de doğum izleri gibi karakter izleri var sağlarında sollarında.Biraz dikkatli bakmak yeterli.Haritalara benzerler.Ölçeklerinin nerede yazıldığını bulana kadar korurlar esrarlarını.sonra bir güneş kadar bilinir hayatları.sarışınlara benzer hayatları.güzel ama aptal hayatları... spolier
az önce sözlüğe ilk girdiğimde şukelalanmış şu yazısı karşıma çıkan yazar : (#847939)
adam bastıra bastıra benim demiş ama yardıra yardıra çalmış be yazıyı. hem de kinyas ve kayra'dan. zaten belli bi hakan günday özentiliği olduğu.*