1.
insan oltasidir. sazan avi icin kullanilir. sohbetin ortasinda atilaraktan, ogrenilmek isteneler ogrenilebilir.
4.
bir dil bilgisi terimi. fiilleri, fiilimsileri, derece yönünden sıfatları ya da başka türden zarfları çeşitli bakımlardan niteleyen sözcük ya da sözcük gruplarına verilen isim.
5.
zarf..
içi dışı boş sözler hüzünlü manzaralar şimdiden
bütün dillerin lanetlediği anlam
dilimizin ucundaki uzaklık
başkalarının cebinden çaldığım ayna
yüzümün eşi yok bende
gündüzler umurumda değil
umurumda değil bekçi kulubeleri
geceler,kıyasıya tekil serüven
geceler kantaşı
geceler,ayrı düşmüşleri
birleştiren yalnızlık
kapalı zarf yaşandı son günler
yaralar ve anılarla mahsur kaldık
zarf atmayın!
hepiniz biliyorsunuz
cevabı beyaz kağıt
artık ayrıldık.*
6.
Belirteçtir. Eylemleri, eylemsileri, ekeylem alarak yargı anlamı kazanan sözcükleri, sıfat ya da kendi türünden sözcükleri anlamca belirten sözcüklerdir.
7.
cep telefonuna mesaj düştüğü an ekranda beliren küçük grafiktir.
10.
tek başınayken sıfata benzerler zarf oldukları yalnızca cümle içinde kullanılınca nalaşılır. çekimsiz kelimelerdir. belirteç de denir.
11.
içinde mektupların , kartpostalların gittiği , geçmişi anımsatan bir nesnedir.
12.
Eski dönemlerde kahve fincanları zarf denen yumurtalıklara benzeyen kapların içine konulurdu. Şimdi fincan zarfları antika oldu.
13.
zarf
şafakta, namaz vakti bana uzatılan zarf;
kelime bu zarftadır, gerisi sadece harf...
(1976)
necip fazıl kısakürek.
14.
bazı mektuplarsa boş yere 'zarf edilir'
aşklar 'sarf edildikten' sonra
kelimeler toplanıp 'zarf edilirse'
o mektup ne yazar ki
(haydar ergülen)
15.
"cehenneme giden yolun zarflarla döşendiğine inanıyorum." -s.king-